Servis minibüsünün altında kalan 6 yaşındaki kızın ölümü

Afyonkarahisar'da 6 yaşındaki çocuğun, evin önünde indiği okul servisinin altında kalarak hayatını kaybetmesinin ardından açılan davanın duruşmasında tanığın, 'Araba bir cismin üzerinden geçti. Servis aracı bir taşı ezer gibi ısrarla, zorlayarak üzerinden geçince ben de o esnada elimi kaldırdım 'dur ne yapıyorsun' diye. Ama durduramadım' sözleri yaşanan dehşeti gözler önüne serdi.

Afyonkarahisar’da 6 yaşındaki çocuğun, evin önünde indiği okul servisinin altında kalarak hayatını kaybetmesinin ardından açılan davanın duruşmasında tanığın, “Araba bir cismin üzerinden geçti. Servis aracı bir taşı ezer gibi ısrarla, zorlayarak üzerinden geçince ben de o esnada elimi kaldırdım ‘dur ne yapıyorsun’ diye. Ama durduramadım” sözleri yaşanan dehşeti gözler önüne serdi.

Olay, 9 Kasım 2016 tarihinde Dörtyol Mahallesi’ndeki TOKİ lojmanları önünde meydana gelmişti. İddialara göre, O.Ö. yönetimindeki 03 S 0341 plakalı okul servis minibüsü, öğle saatlerinde Selçuklu İlköğretim Okulundaki çocukları aldıktan sonra evlerine götürmeye başlamıştı. Servis aracında bulunan ve TOKİ lojmanlarında oturan 1. sınıf öğrencisi Asya Berra Yıldırım (6), oturduğu binaya gelince servis aracından inerek karşıya geçmek istemişti. Bu sırada iddialara göre, servis şoförü aracın önünden geçen küçük kızı göremeyerek kızın üzerinden geçmiş ve hayatını kaybetmesine neden olmuştu.

Olayın ardından tutuklanan servis şoförü O.Ö. bugün ikinci defa hakim karşısına çıktı. Görülen duruşmada tanıklar dinlenirken, dava bazı eksik belgeler ve raporların tamamlanması için 21 Mart 2016 tarihine ertelendi. Servis şoförü O.Ö.’nün ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.

“Çocuklar panikle kaçışmaya başladı”

Duruşmanın ardından gazetecilere olayla ve dava ile ilgili açıklamalarda bulunan görgü tanığı Ali I., yaşanan dehşeti anlattı. Olay esnasında servis şoförünü küçük kızın üstünden geçerken durdurmaya çalıştığını ancak bunda başarılı olamadığı ifade eden Ali I., “Olay günü evden çıktım, rutin olarak. Otogar istikametine doğru yürümeye başladım 2 blok geçtikten sonra yolun sağ tarafında, karşıda bir servis arabası çocukları indiriyordu. O esnada çocuklar panikle kaçışmaya başladılar. Servis aracıda bir taşı ezer gibi ısrarla, üzerinden zorlayarak geçince ben de o esnada elimi kaldırdım ‘dur ne yapıyorsun’ diye. Ama dememe gerek kalmadı durduramadım. Araba bir cismin üzerinden geçti. Ondan sonra yanına koşarak gittiğimde şoförde panikle aşağı indi. Ben de gelip baktığımda arabanın altında küçük bir kız çocuğunu ezilmiş olarak gördüm. Anında 112 ve ‘polis imdadı’ aradım” diye konuştu.

Sanık avukatının ‘trafikte her gün binlerce kaza oluyor, binlerce insan ölüyor’ sözlerine tepki geldi

Mahkemede sanık avukatının bazı söylemlerinin gerginliğe neden olduğunu ve avukatın bakış açısının kabullenilemez olduğunu kaydeden Ali I., şunları söyledi:

“Tüm olayların dışında müdafi avukatlarının anlamsız tutum ev davranışları beni çok üzdü. Benim vermiş olduğum beyanın, anlattığım bilgilerin dışında mahkeme başkanı da defalarca söylemesine rağmen ‘tanık aynen bu beyanatı vermiş’ demesine rağmen bende mahkeme başkanının ‘evet söylenen bu beyanatları aynen verdim’ dememe rağmen onlar ısrarla hayır şu şekilde demiştir ifadeleriyle olayı başka yerlere çekmeye çalıştılar. Son olarak öyle bir gaf yaptı ki sanık avukatı ‘efendim trafikte her gün binlerce kaza oluyormuş, binlerce insan ölüyormuş.’ Ben orada soramadım ama buradan bütün insanların huzurunda soruyorum. Bu araç trafikte midir? Bu bir cinayettir. Araç trafikte değildir. Evin önündedir. Meskun mahalde, bir site içerisindedir. Sapla samanı ayırt etmek lazım. Bu sözlere tepki gösterdim. Daha önceki beyanlarımda ve duruşmanın seyri de sarktığı için mahkeme başkanımız hakime hanım, haklı olarak orada söz vermemiştir. Kamuoyuna iletmiş oluyorum.”

Öte yandan, mahkemenin 21 Mart 2017 tarihine ertelenmesine karar verildi.