Başarı öyküleriyle ilham verdiler

Kadın Girişimciler Derneği, Dijital Sohbetler buluşmalarının son etkinliğinde,

KAGİDER DİJİTAL SOHBETLER’DE BAŞARILI KADINLAR İLHAM OLDU

KAGİDER’in online canlı yayın buluşmaları ‘Dijital Sohbetler’ bu hafta ‘Cesaret Veren Kadınlar’ başlığıyla düzenlendi. Gazeteci Nevşin Mengün’nün moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte Bilimde Kadın başarısı için Duygu Yılmaz, Sporda Kadın başarısı için Ebru Köksal ve Tarımda Kadın başarısı için Hatice Aslan konuşmacı olarak bir araya geldi.

KAGİDER’in (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), ‘Dijital Sohbetler’ buluşmalarının son etkinliği, “Cesaret Veren Kadınlar’ başlığıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını KAGİDER Başkanı Emine Erdem’in yaptığı panelin moderatörlüğünü gazeteci Nevşin Mengü üstlendi. Panelde Biolive Kurucu Ortağı Duygu Yılmaz, FIFA ve UEFA’nın Kadın Lider Geliştirme Programlarında mentorluk yapan Ebru Köksal ve Çiftçi Hatice Aslan yaptıkları konuşmalarla ve başarı öyküleriyle ilham verdi.

Emine Erdem: ‘Kadınların önündeki en önemli engellerden biri, rol model eksikliği’

KAGİDER Başkanı Emine Erdem, yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi:

“KAGİDER olarak misyonumuz doğrultusunda kadınların girişimcilik yoluyla ekonomiye katılımını arttırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışmalarımızı canla başla sürdürmeye devam diyoruz. Kadınların önündeki en önemli engellerden biri, rol model eksikliği, fakat kadınların, kadınlardan ilham aldığını da biliyoruz. Yapılan araştırmalar bunu destekliyor. Biliyoruz ki toplumda kadının güçlendirilmesi için rol modellerin artması başarı ve başarısızlık hikâyelerinin daha fazla görünür olması gerekiyor. Bugünkü cesaret veren kadınlar sohbetimizde tarımda, bilimde ve sporda müthiş başarı öykülerine imza atmış, rol modeli olmuş, mücadeleci cesur kadınları dinleyeceğiz. Gerek cesareti ile fark yaratan gerekse de kendi hikâyesini yazan her bir kadın bizler için çok kıymetli. Her bir kadın ile gurur duyuyoruz.”

Nevşin Mengü: ‘Girişimcilerin mutlaka desteklenmesi gerekli’

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen gazeteci Nevşin Mengü şöyle konuştu:

“KAGİDER’in bugün gerçekleştirdiği toplantıda üç değerli kadın konuşmacı var onları yakından tanıyacağım ve sizlere tanıtacağım için çok mutluyum. İnsan biraz yaşadıkça,  biraz da yaş aldıkça ve iş hayatında eskiyince anlıyor. Girişimci olmak çok önemli. O kadar önemli ki, hem kişinin kendisini istediği şekilde var edebilmesi hem de aslında ekonomiye ve ülkeye katkı verebilmesi için gerekli. Bu nedenle girişimcilerin ve özellikle de küçük iş verenlerin mutlaka desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.”

Duygu Yılmaz: ‘Herkes hayallerinin peşinden gitmeli’

Biolive Kurucu Ortağı Duygu Yılmaz, işinin öyküsünü şöyle anlattı:

“32 Yaşındayım. Kurumsal bir firmada gıda mühendisliği yaparken, zeytin çekirdeği içerisindeki güçlü antioksidanlar olduğunu öğrendim ve oleuropein adlı antioksidan üzerine çalışmaya başladım. İşimden istifa ettim ve iki arkadaşımla bu işe başladım. Fikir çok ütopikti. Çekirdekten plastik üretecektik, antibakteriyal olacaktı ve streç olarak kullanıldığında gıdaların raf ömrünü uzatacaktı. En önemlisi de plastik doğada kaybolacaktı. Günde 16 saat çalıştığım, zorluklar yaşadığımız bir dönem geçirdik. 1,5 yıl çekirdeği biopolimere dönüştürme hikayemiz var. Bunun için defalarca deneme yaptık. 2016’nın Aralık ayında yatırım aldık. Nisan 2017’de de şirketleştik.”

Yılmaz şöyle devam etti:

“Üretmekten insan ve doğaya dokunmaktan çok mutluyum. İyi ki kalbimin sesini dinlemişim. Kendi yolculuğumda inanın zor şeyler yaşadım. Hâlâ da yaşıyorum. Ama inandığınız bir şey varsa ve içten hissediyorsanız başarıyorsunuz. Kendinizi göstermeniz gerekiyor cesaret ve atiklik gerekiyor. Yurt dışı tecrübem yoktu birçok eğitim alıp yarışmalara katıldım marka tanınmaya başlayınca çalışmalar arttı. Yaptığım işi çok seviyorum. Bir sosyal faydası var ve içimize sinmeyen hiçbir şeyi satmıyoruz. İç sesinizi mutlaka dinleyin. Yapamayacağınız hiçbir şey olmadığına inanıyorum. Ben daha ufacık çocukken günlüğüme aldığım notta bilimsel çalışmalar yapacağım ödül alacağım demişim. İnanın çünkü sözlerimiz düşüncelerimizi, düşüncelerimiz ise hayallerimizi etkiliyor. Herkes hayallerinin peşinden gitmeli.”

Ebru Köksal: ‘Yeni alanlara girmeye cesaretli olmak önemli”

Ebru Köksal ise konuşmasında şunlara değindi:

“Her zaman aile ve çocuklarım birinci kimliğim oldu ve annelik en sevdiğim görevimdi. İş hayatına 90 yılında yatırım bankacısı olarak başladım on sene sonra kendimi aklımın kösesinden geçmeyecek en erkek egemen sektör olan futbolda buldum. Anneliğe geçiş sürecimde hamilelik dönemlerim karşıma hep engel olarak çıktı. İşim feshedildi zor dönemlerden geçtim ve bu beni daha istekli kıldı, kamçıladı. Genç kızlığımda bana futbolu seçer miydin diye sorsaydınız kesinlikle düşünmezdim derdim, ama aslında açık fikirli olmak lazım. Yeni alanlara girmeyi cesaret olarak görmek sizi konfor alanınızdan çıkarıp büyülü bir alana getirebiliyor. Futbol da benim için böyle oldu. Zor dönemlerden geçerken kendim için Harvard’da liderlik programına gittim ve bu program müthiş bir dönüşüm yarattı bende. Benim gibi zorluklar yaşayan benim gibi engellerle karşılaşan bir sürü insan var, bunu nasıl geniş kitlelere yayabilirim dedim ve FİFA için bir eğitim programı tasarladım. 50’yi aşkın ülkede Cook adalarından Paraguay’a ve Güney Afrika’ya kadar kapı kapı gezerek, çoğunluğunda kendim katılarak liderlik eğitimi verdim ve bu eğitim altıncı yılını doldurdu. Tedx konuşmalarımda da kullandığım en sevdiğim özlü sözlerden bir tanesi ile sözümü noktalamak isterim. Mart Twain “Hayattaki en önemli iki gün doğduğunuz gün ve neden doğduğunuzu bulduğunuz ve keşfettiğiniz gündür” diyor. Ben de küçük yaştan dünyaya biz iz bırakmak üzere gelen insanlardım olduğumu düşünerek hareket ettim. Tavsiyem şudur: Kendinizi yeni şeylere iyi hazırlayın, iyi geliştirin, öğrenmeyi bırakmayın, mutlaka dinlemeyi bilin ve umudunuzu asla yitirmeyin.”

Hatice Aslan: ‘Kadınlar üretmek için var’

Çiftçi Hatice Aslan konuşmasında şunları söyledi:

“Kendimi bildim bileli ideallerim vardı üniversite okurken bile böyleydi. İnsanlara bir şey bırakmadan gitmek beni ürküten bir düşünceydi. Üretirken var olduğuma inanıyorum bu süreç beni mutlu ediyor.  İşe önce bir kafe açarak başladım ve daha sonra hiç devlet desteği olmadan imalathanemi kurarak tarhana üretmeye geçtim. Üretimi seviyorum. Toprak aşığıyım. Yaptığım şeyi başkası beğendiğinde büyük keyif alıyorum. KAGİDER’in tarım Kampındaki 13 kadından biri oldum. İşimi kurduğumda kimisi bana işi yapamazsın dedi. KAGİDER ile tanıştığımda, oradaki kadın gücü ve birliktelik, kadınları tanımak bana daha fazla cesaret ve güç verdi. Yalnız olmadığımı gördüm vizyonları zengin bir sürü kadın vardı onlarla tanışmak bana ivme kazandırdı. Şimdi daha fazla hayalim ve işimi büyütme isteğim var. Ürünlerimi geliştirmeyi düşünüyorum ve bu beni daha istekli kılıyor. Yola çıktığınızda yaptığınız işi iyi niyetle yapıyorsanız bilin ki o süreç bir şekilde kadının yardımcısı oluyor. Tüm kadınlar bir şey üretir bu sıfatla doğmuşlardır. Kendi kendinize ‘bende ne var?’ diye sorun ve onu bulmaya çalışın.”