Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT canlı yayınında soruları yanıtladı: (5)

"Gerek Amerika'nın gerek Almanya'nın tanklar, vesaireler bunların Ukrayna'ya gönderilmesi olayı bir çözüm müdür? Bu zamana vabeste bir durumdur. Tankların gönderilmesi bir çözüm unsurudur diyemem. Bunların hepsi riskli ve biraz da silah baronlarının işine yarıyor" - "(Yunanistan) Ülkemizin güvenliğine yönelik eylemlere karşı elimiz kolumuz bağlı oturmamız mümkün değil. Bunlara gerek hukuki olarak gerek sahada cevap vermeyi sürdüreceğiz" - "Biz hep şunu söyledik, 'Türkiye Türkiye'den büyüktür'. Artık biz etkin bir bölgesel gücüz. Sadece istikrar adası değiliz, artık istikrarı sağlayan bir gücüz. Şu andaki mücadelemiz küresel bir güç olmaktır" - "İnşallah 14 Mayıs Türkiye Yüzyılı'nın güncellendiği bir seçim olacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gerek Amerika'nın gerek Almanya'nın tanklar, vesaireler bunların Ukrayna'ya gönderilmesi olayı bir çözüm müdür? Bu zamana vabeste bir durumdur. Tankların gönderilmesi bir çözüm unsurudur diyemem. Bunların hepsi riskli ve biraz da silah baronlarının işine yarıyor." dedi.

Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

ABD ve Almanya'nın Ukrayna'ya tank sevkiyatı yapmasına ilişkin soruya Erdoğan, Rusya ve Ukrayna liderleriyle ihtiyaç anında sık sık görüştüklerini söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in de görüşmelerde arzulu olduğunu bildiren Erdoğan, "lider diplomasisi" diye adlandırdığı bu görüşmeleri tereddütsüz yaptıklarını ifade etti.

Erdoğan, "Zaten bunu yapamazsak bizim netice almamız mümkün değil. Bu görüşmeleri yapmak suretiyle netice alıyoruz. Kişisel ilişkilerin diplomaside ne kadar önemli olduğunu bu süreçte tüm dünya görmüş olmalı. Her görüşmemizde çözüme kavuşturduğumuz konular mutlaka oluyor. İnisiyatif alma konusunda hiçbir Avrupa ülkesi bizim kadar cesur olamadı. Hatta bazıları aksini savundular. Tabii cesaret de tek başına yeterli değil, bir de taraflar nazarında, uluslararası kurumlar nazarında bir itibarınızın olması lazım." diye konuştu.

- "Kalıcı barış için arabuluculuk görevini üstlenmeye her zaman hazırız"

Tahıl koridoru, esir değişimi ve Zaporijya Nükleer Santrali'nin güvenliği ve insani yardımlar konusunda hep çözümün parçası olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kalıcı barış için Türkiye olarak kolaylaştırıcı ve arabuluculuk görevini üstlenmeye her zaman hazırız. Avrupa'dan ve dünyadan da barış ve müzakere çağrılarına destek bekliyoruz. Ateşkesin ilanı ve adil çözüm vizyonuyla müzakerelerin desteklenmesi gerekiyor. Barışa dair umutlarımı her zaman canlı tutuyorum. Bu umudumu kaybetmiş olsaydım tahıl koridoru açılmazdı, esir değişimi yaşanmazdı. Gerek Amerika'nın gerek Almanya'nın tanklar, vesaireler bunların Ukrayna'ya gönderilmesi olayı bir çözüm müdür? Bu zamana vabeste bir durumdur. Tankların gönderilmesi bir çözüm unsurudur diyemem. Bunların hepsi riskli ve biraz da silah baronlarının işine yarıyor."

Türkiye ve Yunanistan'ın son zamanlardaki ilişkilerine ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Yunanistan'ın son dönemde Türkiye'ye yönelik izlediği tutumun izahı da kabulü de mümkün değil. Yunanistan'ın bu tutumu ve asılsız propagandaları iyi komşuluk ilişkilerine de müttefikliğe de aykırı. Yunanistan'ın esas rahatsızlığı Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeyde yükselen profilidir. Yunanistan'ın hukuk dışı adımlarına karşı verdiğimiz yanıtlar karşısında çaresiz kalan Yunan tarafı akıl dışı iddialara sığınıyor." diye konuştu.

- "Kıyılarımıza yakın adaları uluslararası anlaşmalar hilafına silahlandırmaya devam ediyor"

Yunanistan'ın hava ihlali iddialarının temelsiz olduğunu ifade eden Erdoğan, "Asıl Yunanistan hava sahamızı ihlalleri, uçaklarımızı tacizleri, balıkçılarımızı tacizleriyle tansiyonu yükseltiyor. Bu hasmane eylemleri hava kuvvetlerimiz ve sahil güvenliğimiz elbette yanıtsız bırakmıyor, bırakmayacaktır. Kıyılarımıza ve büyük yerleşim merkezlerimize çok yakın adaları uluslararası anlaşmalar hilafına silahlandırmaya devam ediyor. Tabii sonra Tayfun deyince panikliyorlar. Yani biz kendimize göre hazırlıklarımızı yapmayacak mıyız?" dedi.

Erdoğan, Tayfun füzesinin menzilinin 560 kilometreden 1000 kilometreye çıkarılması talimatı verdiğini dile getirerek, "Sen de yap, senin de olsun. Bizim atığımız adım bu, bundan niye rahatsız oluyorlar? Ülkemizin güvenliğine yönelik eylemlere karşı elimiz kolumuz bağlı oturmamız mümkün değil. Bunlara gerek hukuki olarak gerek sahada cevap vermeyi sürdüreceğiz. İHA'larımız, SİHA'larımız, Akıncılarımız ve hepsinden öte Kızılelmamız, bunlar önemli. İnşallah Gökbey geliyor. Tüm bunlarla beraber Silahlı Kuvvetlerimiz çok daha güçlü hale gelecek." değerlendirmesinde bulundu.

- "Çeşitliliği ve rekabetçi sektörün önünü açan biz olduk"

"Muhalefet niye rahatsız?" sorusu üzerine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ülkemizi savunmayacak mıyız? Savunurken de bunlardan izin mi alacağız? Yedili masaya mı soracağız? Kusura bakmasınlar. Onlar da bir defa bütün bu yaptıklarımızı havada karada zaten beğenecekler. Şu anda biz savunma sanayisinde artık ciddi manada ihracat yapıyoruz. Kızılelma bizim ufkumuzdur. Bu ufkumuzu Kızılelma ile yakalayacağız hiç tereddütsüz. İktidara geldiğimizde hedefimizi tam bağımsız savunma sanayi olarak belirlemiştik. Hamdolsun şimdi bunu adım adım gerçekleştiriyoruz. Başta Baykar ve TUSAŞ olmak üzere emeği olanların hepsini tebrik ediyorum. Savunma sanayi sektöründe 2002'de 56 firma faaliyet gösterirken, bugün bu sayı 2 bin 705'e yükseldi. Burada çeşitliliği ve rekabetçi sektörün önünü açan biz olduk. Bugün savunma sanayisinin hiçbir alanında tek bir firmanın faaliyet göstermesi söz konusu değil. Sadece SİHA'lar değil, bütün alanlarda birçok koldan geliştirme ve üretim faaliyetleri sürüyor. En iyiye ulaşma çabamızda rekabetçi ortamın önemli faydalarını gördük, görmeye devam ediyoruz."

Erdoğan, Pakistan Senatosu tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiğinin anımsatılması üzerine, "Doğrusu şu an itibariyle 10-15 ülkenin parlamentosu böyle bir adımı atmış. Yani bu konuyla ilgili olarak karşımızda İsveç var. Malum Nobel Barış Ödülü'nün merkezi İsveç'te. Onlar bu konuda ne gibi bir tavır takınırlar, ne gibi bir adım atarlar bunu bilemem." dedi.

- "Şu andaki mücadelemiz küresel bir güç olmaktır"

Rusya-Ukrayna savaşında aldıkları görevler, attıkları adımlar ve elde edilen başarının dünya barışına katkı sağladığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burada tabii bir şey ben zikretmekten sakınmayacağım. O da Sayın Putin'in bana olan ifadesidir. O da şu; 'Ben bu tahılı bilabedel göndereceğim.' 'Tamam' dedim, 'Biz de bunu bilabedel una dönüştürelim ve böylece fakir fukara Afrika ülkelerine gönderelim.' Çünkü ilk etapta gelen tahılın yüzde 44'ü Avrupa ülkelerine gitti, Afrika'ya yüzde 16 falan gitti. Biz bunu yeni attığımız adımlarla yüzde 60-70'lere çıkartırsak az gelişmiş fakir fukara Afrika ülkelerini rahatlatırız. Bu konuda bizim Sayın Putin ile bir mutabakatımız var. Bunu yapmanın gayreti içinde olacağız. Hatta sadece tahıl değil, gübre noktasında da yani amonyak, gübre bunun üretimini sağlayıp bundan da bu fakir fukara ülkelere gönderelim diyoruz.

Biz hep şunu söyledik, 'Türkiye Türkiye'den büyüktür'. Artık biz etkin bir bölgesel gücüz. Sadece istikrar adası değiliz, artık istikrarı sağlayan istikrarlaştırıcı bir gücüz. Şu andaki mücadelemiz küresel bir güç olmaktır. Bu inançla bölgemizde ve ötesinde her zaman barış, huzur, refah ve istikrar için durmadan, yorulmadan gayret göstermeye devam edeceğiz."

- "İnşallah 14 Mayıs Türkiye Yüzyılı'nın güncellendiği bir seçim olacak"

"21 yıllık iktidarımızda söz verdiğimiz her vaadi icraata dönüştürdük' diyorsunuz. Bu icraatlar Türkiye'yi nereye taşıdı?" sorusunu Erdoğan, "Onların hepsi Türkiye'nin Yüzyılı'nın içinde. Şimdi biz Türkiye'nin Yüzyılı'nı bu yeni adımla reforme ediyoruz, güncelliyoruz. İnşallah 14 Mayıs Türkiye Yüzyılı'nın güncellendiği bir seçim olacak." şeklinde cevapladı.

Programda, AK Parti'nin 21 yıllık iktidarlığında Erdoğan'ın imzasıyla gerçekleştirilen projelerin bulunduğu video izletildi. Ardından kendisini en çok heyecanlandıran imzanın neye ilişkin olduğunun sorulması üzerine Erdoğan, "Ayasofya." yanıtını verdi.

Erdoğan, "Hayaliniz miydi?" sorusu üzerine, "Allah rahmet etsin, üstat Sultanahmet'te konuşuyor. 'Ayasofya açılacak, Ayasofya açılacak, Ayasofya açılacak.' Takdimini yapan da benim. Açmak da Allah'a hamdolsun bize nasip oldu. Üstadın o kararlılığını orada yaşadık. Ondan sonra da Ayasofya'yı açmak Rabbime hamdolsun bize nasip oldu. Nasıl duygulanmayayım?" dedi.

- "Erbakan hocamızın o vaatlerini gerçekleştiren olmamıza rağmen..."

"Ayasofya'yı açtınız, Taksim'e cami yaptınız, başörtüsü sorununu çözdünüz. Bunlar merhum Erbakan'ın da hayalleriydi ama onu siz gerçekleştirdiniz. Erbakan'ın partisi olan parti sizin yanınızda değil, karşınızda." sözleri üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Ağlatma bizi lütfen, karıştırma oraları maalesef. Erbakan hocamızın o vaatlerini gerçekleştiren olmamıza rağmen ve onunla o yolda yürümüş birisi olarak şu anda tabii birilerinin farklı zeminde tam bu adımlara karşı olanlarla beraber olmaları insanı ciddi manada hakikaten yıkıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basketbol oynamaya devam edip etmediği sorusu üzerine, dün akşam basketbol oynadıklarını ve 44 sayı attığını anlattı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın iyi basketbol oynadığını ifade eden Erdoğan, "Ama yine beni yakalayamıyor. Herhalde ABD'deyken o işi bayağı kapmış, bayağı iyi biliyor bu işi ama benim sayımı yapamıyor." dedi.

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu'nun yoğunluğu sebebiyle gelemediğini belirten Erdoğan, "Onlar İstanbul'da. Eski Abdi İpekçi yenileniyor orayı inşallah bir an önce bitirecekler." diye konuştu.

Kendisine yerli otomobil Togg'a ilişkin soru yöneltilen Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin ilki. Türkiye'nin ilki olması hasebiyle de Togg gerçekten bizim için 2023'ün içinde inşallah gerek ihracatımızla gerek iç piyasadaki ihtiyaçlarımızı karşılamada ve gerçekten elektrikli araç olarak da içinde en ufak bir ses duymuyorsunuz. Manevra kabiliyeti muhteşem. Eşim de çok beğendi. Gerçekten başta Gürcan arkadaşımız o da bu işte çok çok maharetli. İşi başarılı şekilde tamamladılar ve bu konuyla ilgili olarak da Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ve tüm yönetim burada büyük emek verdi ve Togg'u ülkemize milli ve yerli bir eser olarak kazandırdılar. Bir güzelliği de tabii renklerin aldığı isimler ülkemizin tüm genelini kapsayacak şekilde. Fabrika muhteşem."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg'un üretiminde yer alan personel sayısının da sürekli arttığını belirterek, "Genç mühendislerle böyle bir eserin ortaya çıkması bizim gurur abidemiz." şeklinde konuştu.

Togg için sipariş verip vermediği sorulan Erdoğan, "Müsaade et de artık öyle olsun." dedi.

Hangi rengi tercih ettiği sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, tercihi eşi Emine Erdoğan'a bıraktığını bildirdi.

Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de ikinci Togg'un kendisine verilmesini istediğini ifade etti.

(Bitti)


AA