Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Program'a ilişkin sunum yaptı: (1)

"AK Parti döneminde son 20 yılda ülkemiz tek haneli enflasyonlarla tanıştı. Son yıllarda dünyadan, bölgemizden, birçok sebepten kaynaklanan geçici bir yükseliş dönemindeyiz ama tekrar tek haneli rakamlara orta vadede geri döneceğiz" - "Bunu yaparken, afetin yaralarını sararken ve tek haneli enflasyona giderken, büyümeyi ve istihdamı asla ihmal etmeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin AK Parti döneminde tek haneli enflasyonlarla tanıştığını belirterek, "Son yıllarda dünyadan, bölgemizden, birçok sebepten kaynaklanan geçici bir yükseliş dönemindeyiz ama tekrar tek haneli rakamlara orta vadede geri döneceğiz. Bunu yaparken, afetin yaralarını sararken ve tek haneli enflasyona giderken, büyümeyi ve istihdamı asla ihmal etmeyeceğiz." dedi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması öncesinde yaptığı sunumda, programın merkezi yönetim bütçesinin hazırlanma sürecini başlatan temel doküman olduğunu belirtti.

OVP'nin makro politikaları, temel ekonomik büyüklükleri, toplam gelir ve gider tahminlerini, bütçe dengesi ve borçlanma durumuyla kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içeren temel politika dokümanı olduğunu söyleyen Yılmaz, programın kamu kesimi ve özel kesim için belirsizlikleri azaltan, öngörülebilirliği arttıran bir yol haritası niteliği taşıdığını ifade etti.

Programın 2024-2026 dönemini kapsadığını ve Cumhurbaşkanı kararıyla resmileştiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

"Orta Vadeli Program'da 2024-2026 dönemine ilişkin temel amaçlar, makro ekonomik hedefler ve politikalar ile öncelikli yapısal alanlar yer almaktadır. Bu anlamda bir yenilik yaptığımızı ifade etmek isterim. Geçmiş OVP'lerden farklı olarak bu yılki OVP'de, ek üç şeklinde yapısal reformlarımızı içeren, belli bir takvim dahilinde bunları ortaya koyan bir çalışmayı da kamuoyuyla bugün paylaşmış oluyoruz. Programın ilk yılında uygulanacak politikalara ve somut tedbirlere ayrıntılı olarak 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda yer verilecektir."

OVP'nin iki aylık süreçte, uyumlu bir ekip çalışmasıyla hazırlandığını dile getiren Yılmaz, bu sürecin bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla programın Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla son bulduğunu ifade etti.

Yılmaz, OVP ile deprem afetinin yaralarını saracaklarını ve geleceğe dönük yaşanabilecek afetlerle ilgili riskleri azaltıcı yatırımları hızlandırarak hayata geçireceklerini belirterek, şöyle devam etti:

"İkinci en temel amacımız, makro ekonomik ve finansal istikrarı sağlamak ve orta vadede tek haneli enflasyona tekrar ülkemizi kavuşturmaktır. AK Parti döneminde son 20 yılda ülkemiz tek haneli enflasyonlarla tanıştı. Son yıllarda dünyadan, bölgemizden, birçok sebepten kaynaklanan geçici bir yükseliş dönemindeyiz ama tekrar tek haneli rakamlara orta vadede geri döneceğiz. Bunu yaparken, afetin yaralarını sararken ve tek haneli enflasyona giderken, büyümeyi ve istihdamı asla ihmal etmeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın her zaman altını çizdiği gibi yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifi içinde büyümemizi ve istihdamımızı devam ettireceğiz."

- "Mali disipline büyük önem vereceğiz"

Ekonominin amacının insana hizmet ve toplumun refahını arttırmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, sosyal adalet ve refahın bu programın en temel eksenlerinden biri olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunları hangi temel politika araçlarıyla gerçekleştireceğiz diye baktığımızda ise üç ana başlığın ön plana çıktığını söyleyebilirim. Birincisi, depremin tek seferlik harcama etkileri, bütçe açığını azaltıcı etkileri bir kenara bırakılacak olursa mali disipline büyük önem vereceğiz. Son yirmi yılın en önemli kazanımlarından biri olan mali disiplini korumaya devam edeceğiz. Para politikasını, dönemin ihtiyaçlarına ve şartlarına göre güncellenmiş haliyle uygulamaya devam edeceğiz. Burada makro çerçeveyi hedefleri elbette hükümet, hükümet programlarıyla ortaya koyacağız. Merkez Bankamız da araç bağımsızlığı çerçevesinde, üzerine düşeni yapacaktır. Üçüncü başlığımız ki çok önemli yapısal dönüşümler, yapısal dönüşümlerde de önemli bir çerçeveyi oluşturduk. Burada orta vadede somut etkiler bekliyoruz. Kısa vadede ise yapısal dönüşümler gerçekleştiren bir ülke olarak beklentileri iyileştirmeyi, beklenti kanalıyla kısa dönemli olumlu etkileri de arttırmayı hedefliyoruz."

Dünya ekonomisinin son 20 yılda ortalama 3,6 büyürken, son yıllarda yüzde 3'lere gerilediğini anlatan Yılmaz, "Diğer taraftan yine dünya ticaretinin de bundan etkilendiğini görüyoruz. Normalde dünya ticareti büyümenin de üstünde gerçekleşirdi. Bu yıl bakın 2023'te sadece yüzde 2,3 bir dünya ticaretinde büyüme bekleniyor." dedi.

Yılmaz, bunda salgın ve Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere jeopolitik gerilimlerin etkili olduğunu kaydetti.

Dünyada, ekonomide korumacılığın güçlendiğine işaret eden Yılmaz, "Her ülke artık kendi çıkarı peşinde ve dünyadaki ortak kurallar yerine, farklı gruplaşmalarla korumacılık eğilimlerinin güçlendiği bir dönemdeyiz. Bu dönemin şartlarını iyi okuyarak politika şekillendirmek durumundayız. Dünya ve bölgemiz çok zorlu bir dönemden geçiyor. Ama bu zorlu dönemler aynı zamanda fırsatların da oluştuğu dönemlerdir. Güçlü, tecrübeli liderliği olan ülkeler, güçlü kadroları olan ülkeler, planları, programları olan ülkeler bu zorlukları daha hızlı göğüsleyecek ve fırsatları çok daha etkili bir şekilde değerlendireceklerdir. Türkiye de öncü ülkelerden biri olacak diye düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

- "İşsizliğimizi de orta vadede tek haneye düşürmeyi yine hedefliyoruz"

Yılmaz, son yirmi yılda Türkiye'nin ortalama yıllık büyüme oranının yüzde 5,5 olarak gerçekleştiğini, dünyada bu rakamın 3,6'da kaldığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Baktığınızda bu yıl 1 trilyon 67 milyar Türk lirası bir milli gelire ulaşacağız., dolar bazında. Kişi başına gelirimizin 12 bin 415 dolar olmasını bekliyoruz. Dönem sonunda ise 1 trilyon 318 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe, kişi başına da 14 bin 855 dolara ulaşmayı öngörüyoruz. Nüfusumuz bu arada dönem sonunda 88 milyon 750 bine ulaşmış olacak ve Türkiye bu dönemde yıllık ortalama yüzde 4,5 bir hızla büyüme kaydedecek. Niye yüzde 5'in biraz altına geldik? Burada tabii ki temel mesele deprem, bunun etkileri arttı. Az önce arz ettiğim dünyadaki, bölgemizdeki şartlar ve küresel olarak daralan ticaret. Bütün bu şartlar altında dahi dünya ekonomisinin büyüme hızının 1,5 puan üzerinde bir büyümeyi Türkiye olarak başaracağımıza inanıyoruz."

İstihdamı hiçbir şekilde ihmal etmeyeceklerinin altını çizen Yılmaz, istihdamda OVP'de yıllık ilave 909 bin olmak üzere 2 milyon 727 binlik toplam artış beklediklerini ifade etti.

"Buna rağmen işsizlik oranımızda arzu ettiğiniz ölçüde bir gerileme olmuyor ama yine de tek haneli rakamlara gidiyoruz." diyen Yılmaz, şöyle konuştu:

"Bunun sebebi de iş gücü piyasasına katılım oranlarında hızlı bir yükseliş bekliyoruz. Özellikle gençlerin, kadınların daha fazla iş gücü piyasasına girmesiyle, ki bu çok olumlu bir gelişme yükselmesi katılım oranının, ama işsizlik oranını istihdamdaki büyük artışa rağmen sınırlayan bir hadise. İşsizliğimizi de orta vadede tek haneye düşürmeyi yine hedefliyoruz. Bu büyümeyi şöyle de izah edebiliriz, birinci yarıda 3,9 büyümüştük, biliyorsunuz 2023'te. İkinci yarısında özellikle turizmin ve ihracatın katkısıyla, daha yüksek bir büyüme performansıyla yılı 4,4 büyüme oranıyla kapatmayı öngörüyoruz. 2024'te yüzde 4, 2025'te 4,5, 2026'da yüzde 5 şeklinde ivmelenerek büyümemizin devam etmesini bekliyoruz.

Enflasyona gelecek olursak, bu dönemde az önce ifade ettiğim dünya şartları, yine yaşadığımız afetler, başka birçok faktör, özellikle son dönemde kurdaki hareketler, ücret ve gelir politikaları bütün bunların bir bileşkesi olarak, geçici olarak enflasyonda bir yükseliş söz konusu. Bu yükseliş 2023 yılındaki enflasyon tahminimizi yüzde 65'lere yükseltmiş durumda. Ancak şunu ifade edebilirim. Bu bir geçiş dönemidir. Bu geçiş döneminin sonrasında, çok daha sağlıklı bir zeminde, kalıcı bir şekilde enflasyonu düşürmenin de yolunu açmış oluyoruz bu programla. Baktığınız zaman orta vadede yüzde 8,5 gibi tek haneli bir rakamı hedefliyoruz. 2024'te 33, 2025'te 15,2 şeklinde ara hedeflerle birlikte buraya ulaşacağız. Bu çalışmayı Merkez Bankamızla birlikte yaptığımızı da ifade etmek isterim."

Yılmaz, turizm gelirlerinin bu yıl 55,6 milyar doları, 2026'da 71,3 milyar doları bulacağını bildirerek, sağlık turizmi başta olmak üzere hızlı bir gelişim beklediklerini, diğer taraftan ihracatın bu yıl 255 milyar dolar, 2026'da ise 302,2 milyar dolara ulaşmasını, aynı süreçte ithalatın da 367 milyar dolardan 414 milyar dolara çıkmasını beklediklerini söyledi.

(Sürecek)


AA