Deprem Sonrası Arsa ve Tarla Fiyatları Yüzde 50 Arttı!
Geçtiğimiz günlerde yaşanan 6.2 şiddetindeki İstanbul depreminin ardından Silivri ve çevresinde arsa ve tarla fiyatları rekor kırarken, uzmanlar ise vatandaşlara dolandırıcılıklara karşı uyarı yaptı. İşte detaylar...
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremden sonra, şehirden uzak, düşük yapı yoğunluğuna sahip bölgeler yatırımcıların yoğun ilgisini çekmeye başladı.
Bu kapsamda; Çatalca, Silivri, Arnavutköy, Tekirdağ, Çorlu ve Marmara Ereğlisi gibi bölgelerde arsa ve tarla fiyatları kısa zamanda yüzde 50’ye kadar yükseldi. Fakat uzmanlar, bu artışı fırsata çevirmek isteyenlere karşı vatandaşları uyardı.
Depremin ardından insanlarda oluşan korku ve tedirginlik, birçok kişiyi kent merkezlerinden uzak, daha az riskli görülen kırsal bölgelere yöneltirken; bu yönelim, özellikle imarsız tarla ve altyapısı olmayan arazilerin fiyatlarının da artmasına neden oldu.
Örneğin, Silivri’de 450 metrekarelik imarlı bir arsanın fiyatı kısa zamanda 2,5 milyon liradan 4 milyon liraya yükselirken, Çorlu’da 1.000 metrekarelik imarsız bir tarla 1,5 milyon liradan 2,5 milyon liraya kadar tırmandı.
DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERİNE DİKKAT
Fakat bu rekor artış, beraberinde çeşitli dolandırıcılık yöntemlerini de gündeme getirirken, en yaygın dolandırıcılık yönteminin ise "yakında imar çıkacak" vaadi olduğu ifade edildi. Marmara Ereğlisi gibi bazı yerlerde 20 senedir beklenen imar hâlâ çıkmamışken, bazı satıcılar, belediyeyle bağlantılı olduklarını ifade ederek imarsız tarlaları rekor fiyata satıyor.
Bunun yanı sıra, "tiny house" konulabilir iddiası da bir diğer dolandırıcılık yöntemi olarak biliniyor. Uzmanlar, tiny house’un kanuni olarak taşınabilir ve tekerlekli olması gerektiğine dikkat çekerken, altyapısız ve yerleşime kapalı tarlalarda bu yapıların konuşlandırılmasının imkânsız olduğunu ifade ediyor. Özellikle arsa yerine tarla satın alanlar; elektrik, su ve yoldan mahrum kalabiliyor.
Gayrimenkul Danışmanı Ahmet Göyneli, konuya ilişkin açıklama yaparak yapılaşma hayaliyle alınan pek çok toprağın teknik olarak inşaata uygun olmadığını ifade etti. Avukat Ebru Yılmaz ise, imar durumuna yönelik vaatlere karşı belediyeden resmi yazı alınmadan hiçbir işlemin gerçekleştirilmemesi gerektiğine dikkat çekti.