Dışişleri Bakanı Fidan, BM 78. Genel Kurulu'nun ardından değerlendirmelerde bulundu: (2)

"Azerbaycan'ın yaptığı counter-terror operasyonu artık başka çarenin kalmadığını gösteren operasyondu" - "Rusya ve Ukrayna, tahıl anlaşmasını genel savaş çabalarının bir parçası olarak görme eğilimindeler" - "Yunan tarafını da, son derece yapıcı ve iyi niyetli bir şekilde konuya yaklaştığını an itibariyle görmekteyiz"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan'ın 19 Eylül'de başlattığı antiterör operasyonuna ilişkin, "Azerbaycan'ın yaptığı counter-terror (antiterör) operasyonu artık başka çarenin kalmadığını gösteren operasyondu." dedi.

Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'nun ardından New York Türkevi'nde basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

- (Azerbaycan'ın Karabağ'a antiterör operasyonu) Artık başka çarenin kalmadığını gösteren operasyondu"

Bakan Fidan, değerlendirmesinin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Azerbaycan'ın 19 Eylül'de başlattığı antiterör operasyonuna ilişkin soruya yanıt veren Fidan, "Azerbaycan'ın yaptığı counter-terror (antiterör) operasyonu artık başka çarenin kalmadığını gösteren operasyondu." dedi.

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ateşkes mutabakatından sonra üzerinde anlaşılan konuların bir kısmının Ermenistan tarafından hayata geçirilmediğini vurgulayan Fidan, "Zengezur Koridoru'nun açılması" ve "Karabağ'daki Ermeni etnik nüfusunun yaşadığı bölgede Azerbaycan egemenliğinin pratikte tesis edilmesi" konularının Azerbaycan'ın "uzun süredir sabırla beklediği" konular olduğunu aktardı.

Fidan, uluslararası toplumun ve görüşmelerin bir netice üretmemesi nedeniyle Azerbaycan'ın "gerekeni yapma zorunluluğunu" hissettiğini belirterek, Azerbaycan'ın bu hareketi yapmadaki zorunluluğunu ve gerekliliğini görüştüğü ilgili muhataplara ilettiklerini söyledi.

Söz konusu harekatın kısa süren bir harekat olduğunu kaydeden Fidan, "Sivil nüfusa dokunmayan, belli silahlı unsurların tasfiyesini hedef alan, Azerbaycan'ın bölgedeki yasal egemenliğinin yolunu açan noktasal bir faaliyet oldu. Bunu da tüm taraflara anlattık." ifadelerini kullandı.

Fidan, öte yandan bazı tarafların bu konuda "ciddi bir ön yargı içinde olduğunu" belirterek, Azerbaycan'ın yaptığı harekatın "sebeplerini ve nedenlerini anlamadan çok ciddi suçlamalar getirildiğini ve çok ileri iddiaların ortaya koyulduğunu" gördüklerini dile getirdi.

- "(BM reformu) önemli olan bu tartışmanın başlatılmasıydı ve devam etmesi"

Bakan Fidan, BM Güvenlik Konseyi reformuna ilişkin soruya yanıtında ise bu konuyu Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uzun zamandır dile getirdiğini hatırlatarak, "Var olan realitenin artık bir söyleme dönüştüğü, bu söylemin politikaya, politikanın da artık uygulamaya geçmesini beklediğimiz bir aşamaya geldik." dedi.

Bu konuda şu ana dek ortaya çıkan söylemlerin haklılığının neredeyse tüm dünya tarafından kabul edildiğini kaydeden Fidan, "Bunun bütün ülkeler tarafından kabul edilen bir politikaya dönüşmesi için çok sağlıklı tartışmaların yapılması gerekiyor. Bu konuda ciddi çabalara ihtiyaç var. Özellikle BM Güvenlik Konseyi'ndeki ülkelerin bu konuda samimi olmaları gerekiyor. Dünyadaki düzenin yeniden tesis edilmesi, daha kalıcı barışın ve adil bir yaşamın mümkün olması için Birleşmiş Milletler reformunun yapılması şart." diye konuştu.

Fidan, bu konudaki tartışmaların halen devam ettiğini ve henüz üzerinde mutabık kalınmış bir perspektif çerçevesinin olmadığını belirterek, "Ama önemli olan bu tartışmanın başlatılmasıydı ve devam etmesi. Ben önümüzdeki yakın gelecekte birkaç yıl içerisinde çok sağlıklı kabul edilmiş, genel kabul gören formüllerin ortaya çıkacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

- "Rusya ve Ukrayna, tahıl anlaşmasını genel savaş çabalarının bir parçası olarak görme eğilimindeler"

Fidan, ABD ile jeostratejik, ekonomi, güvenlik, Rusya-Ukrayna savaşı ve tahıl anlaşması konularının gündemde olduğunu belirterek, Türkiye'nin tahıl anlaşmasının yeniden hayata geçirilmesi konusunda yoğun bir diplomasi trafiği gerçekleştirdiğini hatırlattı.

ABD ve diğer müttefik ülkelerin Türkiye'nin yönettiği bu diplomasi trafiğinin neticelerini ve detaylarını öğrenmek istediklerini kaydeden Fidan, şöyle devam etti:

"Yeni dönemde şu izlenimimiz var, gerek Rusya tarafı, gerek Ukrayna tarafı artık muhtemel bir tahıl anlaşmasını dünya gıda güvenliğine katkıda bulunan bir çerçeveden ziyade iki ülkenin genel savaş çabalarının ve faaliyetlerinin bir parçası olarak görme eğilimindeler. Tabii bu bizim işimizi biraz daha yeni dönemde zorlaştıran bir konu. Ama Birleşmiş Milletlerle olan temaslarımız olsun, taraflarla olan temaslarımız olsun, Avrupalılar, Amerikalılar da dahil olmak üzere bu konuda yoğun adım atmaya devam edeceğiz."

- "Özellikle batılı bazı müttefiklerimizin Ermenistan'ı yönlendirirken, daha isabetli tavsiyelerde bulunmaları gerekiyor"

Fidan, ABD'li mevkidaşı Blinken'la Karabağ meselesini de görüştüklerini belirterek, "Bu noktada belli argümanlarımızın ikna edici olduğu kanaatindeyim. Bölgede atılması gereken adımlar var. Özellikle batılı bazı müttefiklerimizin Ermenistan'ı yönlendirirken, tavsiye verirken daha isabetli tavsiyelerde bulunmaları gerekiyor. Yoksa belli tavsiyeler bölgenin gerçekliğine uygun olmayan, dışarıdan verilen tavsiyeler destekler maalesef çözüm yerine, istikrar yerine daha fazla kaosu ve gözyaşını getirmekte." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yunan tarafını da son derece yapıcı bir şekilde konuya yaklaştığını görmekteyiz"

Türkiye ve Yunanistan arasında liderler düzeyinde yapılan görüşmelerde alınan bir kararın olduğunu, her iki liderin de pozitif ajandayla konuya yaklaştıklarını belirten Fidan, Türkiye-Yunanistan arasındaki sorunların karşılıklı saygıya ve iyi niyete dayalı bir şekilde çözülmesi konusunda bir irade olduğunu söyledi.

Fidan, şunları kaydetti:

"Ege'deki gerginliğin tırmanmaması iki ülke arasındaki özellikle Ege Denizi merkezli ekonomik potansiyellerin ortaya çıkartılması, iki ülke arasındaki gerek devletten devlete gerek halktan halka temasın arttırılması, şirketlerin ortak faaliyetler yürütmesi gibi çok çeşitli başlıklarda işbirliği alanları var. Ben sayın meslektaşımla da bu konuları yoğun bir şekilde görüşmekteyim. Pozitif gündemin arttırılması, ilerletilmesi ve çeşitlendirilmesi konusunda her iki tarafta neler yapabilir? Onu ortaya koyuyoruz. Yunan tarafını da, son derece yapıcı ve iyi niyetli bir şekilde konuya yaklaştığını an itibariyle görmekteyiz. Ben önümüzdeki günlerde bu yaklaşımın daha somut sonuçlar üreteceğini açıkçası düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın Selanik'e Aralık'ta yapacağı ziyaret esnasında da bizim bu çalışmalarımızın somutlaşmış halini göreceğimizi düşünüyorum."

(Bitti)


AA