FETHEDİLEMEYEN ANTİK KENTTERMESSOS YOLCULUĞUMUZA HOŞGELDİNİZ

Bu müthiş kente ulaştığınız andan itibaren dış dünyayla bağınızı kopartıp her adımınızda sanki bir zaman yolculuğu yaparmışçasına kenti iliklerinize kadar hissetmek herkesi olduğu gibi sizleri de meraklandırıp heyecanlandıracak. Fethedilemeyen kent Termessos'a yolculuğumuza hoş geldiniz.


ANTALYA İLİ KORKUTELİ İLÇESİNDE
Türkiye’nin en iyi korunmuş antik şehirlerinden biri olan Termessos Antik KentiAntalya şehir merkezinin 30 km yakınında, Korkuteli yolu üzerinde, 1,665 metredeki yükseklikteki Solymos (Güllük) Dağı eteklerinde yer almaktadır. Bölgeye minibüs ve özel araçla ulaşım mümkün. Kentin bulunduğu tepeye çıkarken dar ve rampalı olan 9km yolda özel araç ya da yürüyerek ulaşmak mümkün.

ANADOLU’DAKİ EN ESKİ UYGARLIK
Termessos şehrini, Anadolu’nun yerli halklarından olan Luvilerin soyundan gelen savaşçı karakterleriyle bilinen Solimler kurmuştur. Termessos adı, Anadolu’nun en eski dillerinden biri olan Luvi dilinde Terme kelimesi Dağ-Geçit anlamında, Assa kelimesi ise Yüksek hisar anlamına geliyor.


AYNI ZAMANDA BİR MİLLİ PARK
Termessos Antik Kenti’nin bulunduğu bölge çevresindeki ekosistem ve doğal yaşam alanıyla birlikte 1971 yılında 67 bin 20 dekar alanıyla Termessos (Güllük Dağı) Milli Parkı adını almıştır.

EL DEĞMEMİŞ KENT
Solymos (Güllük) Dağı zirvesinde bulunan konumu nedeniyle dik yamaçlar ve sarp kayalıklarının arasına saklanmış olan bu kent şimdiye kadar kazı çalışması yapılamayanTürkiye’ninel değmemiş nadir kentleriarasındadır.

BİR KÜLTÜR MİRASI
Endemik yapısıyla ve bitkilerin gelişimiyle de dikkat çeken bu bölgemiz 25.02.2000 tarihinde UNESCO tarafından geçici kültür mirası listesine eklenmiştir. Bölgeye gittiğiniz zaman etrafınızda yaşayan canlıları görmeniz oldukça mümkün. Dağ keçileri ve geyikler bölgenin yeni ev sahipleri olmuş gibi gözüküyor.


FETHEDİLEMEYEN ŞEHİR
MÖ 333 yılında Büyük İskender'in doğu seferinde surlarını aşamadığı tek şehir olarak bilinen Termessos Antik Kenti, konumu ve savaşçı kültürüyle ve güçlü bir savunma hattıyla Büyük İskender’in kenti kuşatmasına engel olmuştur. Termessos’a vardığınız andan itibaren kent sizi derinden etkileyecek ve müthiş bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Kendinizi hazırlayın ve bu anların keyfini çıkarın.


1600 YILLIK SESSİZLİK
Yaşanıldığı dönemde, su azlığı ve çeşitli hastalıkların artması sonucunda kent milattan sonra 4. Yüzyılın sonlarına doğru tamamen boşaltılıyor ve o tarihten itibaren sessizliğe bürünüyor. Bazı kaynaklara göre de MSTermessosluların, Anadolu’da Roma etkisi azalınca şehirlerini terk ettikleri tahmin edilmektedir.

HELENİSTİK VE ROMA MİMARİSİNİN ETKİLEŞİMİ
Kentin mimarisi açısından ele alındığında MSI. ve II. Yüzyıllarda tüm şehirlerde yaşanan ekonomik refah şehrin mimarisini ve sosyal yaşamı etkilemiştir. Şehirde bulunan surlarve mezarlar Helenistik döneme ait olup. Diğer çeşitli mimari yapılar, sütunlar, lahitler, villalar ve pazar yerleri ve en önemlisi tiyatro şehrin Roma mimarisinden etkilendiğini kanıtlar niteliktedir.

TAPINAKLAR VE LAHİTLER
Termessos çok sayıda tapınağa ve geniş alanlara sahip olan mezarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Mezarlığın çeşitliliği ve dokumaları oldukça zengindir. Büyük İskender döneminde yaşayan ve o dönemin en iyi komutanlarından olan Alketas’ın mezarı kent tarihine ışık tutar niteliktedir. Antalya Müzesi’nde Termessos’a ait en ilgi uyandıran eser ‘Köpek Lahdi’’dir. Stefanos isimli köpeğe bakıcısı tarafından yazılmış şiirsel kitabe benzersiz olmasından dolayı bu lahit ayrı bir önem taşır.

GÖRMEYE DEĞER DİĞER ANTİK KENTLER
Termessos’un görkemli güzelliğinden bahsettikten sonra sıra Antalya’nın görmeye değer diğer Antik Kentlerinden bahsetmek istiyorum. Arykanda Antik Kenti Antalya’nın en değişik mimarisine sahip olan antik kenti diyebiliriz. Arykanda eğimli bir arazide olduğu için bulunduğu yeri daha verimli kullanmak amacıyla teras duvarları inşa etmişlerdir. Önemli bir savunma şehri olan Arykanda, Antalya’da gezip görebileceğiniz antik kentlerin başında geliyor. Phaselis Antik Kenti denizin kıyısına kurulmuş muhteşem bir kent olarak adını tarihe yazdırmıştır. Ticaretteki üstün zekalarıyla döneminde zenginleşmiş ve limana sahip oldukları için bir ticaret merkezi haline gelmişlerdir. Phaselis Antik Kenti’nin doğa ile uyumunu görmenizi ve aklınızın alamayacağı güzelliklerini kendi gözlerinizle görmenizi tavsiye ediyorum. Olympos Antik Kenti de doğayla iç içe bulunan yapısıyla dikkat çekiyor. Gittiğinizde hayranlık uyandıracak bu kentte fotoğraf çekmek oldukça zevkli hale bürünüyor. Aspendos Antik Kenti, Akdeniz bölgesinin en erken sikke basan kentleri arasındadır. Günümüze tek parça halinde gelen ve namütenahi güzelliğiyle görenleri şaşırtan tiyatrosu ve eşsiz yapısıyla Aspendos Antik Kentini görülmeye değer kılıyor. Side Antik Kenti’nin günümüze ulaşan şehir surları, sütunlu caddesi, tiyatrosu, agorası, Apollonve Athena Tapınaklarıyla görkemli yapısını günümüzde hâlâ korumaktadır. Yolunuz umarım bir gün Side Antik Kentine düşer ve bu muhteşem yapıları kendi gözlerinizle görebilirsiniz. Perge Antik Kenti’nde bulunduğu düşünülen ve önemli bir yapı olduğu bilinen Artemis Tapınağı günümüzde gizemini korumaktadır. Perge Antik Kentinde bulunan diğer yapılar görülmeye değer niteliktedir.


ANTALYA’NIN YÖRESEL YEMEKLERİ
Antalya’nın çeşitli antik kentlerini sizlere tanıttıktan sonra Antalya yöresinin eşsiz mutfağından bahsetmeden geçmek olmaz diye düşünüyorum. Antalya piyazı köfteyle birlikte tatmanız gereken Antalya’ya özel lezzetler arasında yerini alıyor. Enginarlı Girit Kebabı da Antalya’nın yöresel tatları arasında yerini alıyor. Enginar, kuşbaşı ve soğan ile pişen bu yemek Yunanistan’dan Antalya’ya gelen en güzel yemekler arasındadır. Şilofta tatlısı oldukça pratik bir tatlıdır. Yufkaların küçük küçük kesilmesiyle şekerli suda haşlanarak badem, ceviz ve susamla birlikte servis edilir. Günümüzde herkes tarafından bilinen Aşureye benzeyen bu tat ağızda hoş bir tat bırakıyor.

TERMESSOS’TA ZAMAN YOLCULUĞU
Son olarak sizleri İskender’in dahi fethedemediği görkemli Termessosun büyüleyici doğasına, tarihle harmanlanmış ve üstelik zamanın bile eskitemediği tiyatrosuna, her bir noktası fotoğraf karelerine konu olması gereken sütunlu caddelerine, her bir adımınızda zamanda yolculuk yaptığınızı hissedeceğiniz agorasına, depremlerin bile yıkamadığı şehir surlarına özetle sizlere bir şarap misali yıllandıkça daha da güzelleşengörkemli Termessosu görmenizi tavsiye ediyor  ve bu müthiş şehirde geçireceğiniz zaman yolculuğunuzda sizlere iyi keyifler diliyorum.  Gelecek yazılarımızda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın. Hoşça kalın.
 
 Hayrettin SAĞINCI