Dr. Akkır: "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'nin ruhuna uygun"

Sosyolog Dr. Ramazan Akkır, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'nin ruhuna uygundur. Eğer geliştirilebilirse bir model olarak dünya siyasal literatürüne girebilir" dedi.Sosyolog Dr. Ramazan Akkır, 16 Nisan'da yapılacak referandumun...

Sosyolog Dr. Ramazan Akkır, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’nin ruhuna uygundur. Eğer geliştirilebilirse bir model olarak dünya siyasal literatürüne girebilir" dedi.

Sosyolog Dr. Ramazan Akkır, 16 Nisan’da yapılacak referandumun sonucuna göre geçilecek olan Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini değerlendirdi. Partili Cumhurbaşkanlığının dünya siyasal literatürüne girebileceğini söyleyen Sosyolog Dr. Ramazan Akkır, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’nin ruhuna uygundur. Eğer geliştirilebilirse bir model olarak dünya siyasal literatürüne girebilir. Bu kazanımı, derinleştirmek ve boşlukları gidermek gerekmektedir. Demokratik dünyanın krizde olduğu bir zaman diliminde yeni bir söylem üretmek başlı başına bir başarıdır" ifadelerini kullandı.

Tarihten günümüze Türk halkının liderlerine sosyolojik yaklaşımını değerlendiren Dr. Akkır, şöyle konuştu: "Türk halkı, lider merkezli bir toplumdur. Tarih boyunca farklı devletler kurmuş olan bu millet, her ne zaman güçlü bir lider ile buluşmuş ise o zaman tarihe damgasını vurmuştur. Lider ile toplumun sahih ve sağlıklı bir şekilde buluşması, devletin hızlıca büyümesine ve güçlenmesine kaynaklık etmiştir. Ekonomik ve sosyal büyümenin yolu, bu denklemin doğru kurulmasından geçmektedir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi, lider odaklı olan Türk siyasal geleneğine uygundur. Ayrıca yakın siyasi tarihimizde cumhurbaşkanı olan ne Turgut Özal ne de Süleyman Demirel partisinden kopmuştur. Mesele cumhurbaşkanının partisinden kopup kopmaması değil, toplumun ruhuna uygun siyaset üretmek olmalıdır".

"Güçlü yürütmeye ihtiyaç var"

Türkiye’nin güçlü bir yürütmeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Dr. Akkır şunları söyledi: "Türkiye’nin güçlü bir yürütmeye ihtiyacı bulunmaktadır. Tek parti dönemleri hariç, Türkiye neredeyse hiçbir dönem yönetilememiş sadece geçici süre idare edilebilmiştir. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını kazanması, toplumsal bütünlüğünü koruma ve vesayet odaklarının kuşatmalarını yarması için güçlü bir yürütme olmalıdır. İkinci olarak yargı vesayetinin siyaseti ipotek altına almaması için başkanlık sistemi kabul edilmelidir. 367 krizi, Ergenekon sürecinde yaşananlar, Danıştay saldırısı üzerinden oluşturulmaya çalışan yargı vesayetini engel olmanın yolu güçlü yürütmeden geçer. Hukukun siyaseti ipotek altına almaması için ve hukuk ile siyaset arasında sağlıklı ilişki kurulabilmesi referandumda evet kararının çıkmasına bağlıdır".

"Kararsızların oyu belirleyecek"

Referandumun sonucunu kararsız seçmenin belirleyeceğini belirten Dr. Akkır, "Hiç şüphesiz 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan referandumun kaderini karasızların oyu belirleyecek. Demirel’in dediği gibi, siyasette 24 saat bile çok önemlidir. Seçmen kitlesini muhatap alan, doğrudan temas kuran, sessiz yığınlar ile sahih ilişkiler kurabilen partiler bu referandumun kaderini belirleyecek" dedi.

"Güvenilirliği en yüksek olan lider Erdoğan’dır"

Erdoğan’ın toplu açılışlara katılmasının etkili olacağını kaydeden Dr. Akkır, "Bu toplumda güvenilirliği en yüksek olan lider Erdoğan’dır. Erdoğan’ın mitinglere katılması referandumun sonucu doğrudan etkileyecektir. Hala kitleleri etkileyebilen ve sağlıklı ilişki kurabilen lider Erdoğan’dır."