ERÜ'de 'İstiklal Marşı ve Çanakkale Zaferi Buluşması' konulu konferans düzenlendi

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü tarafından 'İstiklal Marşı ve Çanakkale Zaferi Buluşması' konulu konferans düzenlendi.Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Türk Dili...

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü tarafından ‘İstiklal Marşı ve Çanakkale Zaferi Buluşması’ konulu konferans düzenlendi.

Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hülya Argunşah,Prof. Dr. Mustafa Argunşah, Prof. Dr. Nevzat Özkan ile Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Neslihan Altuncuoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Konferansın ilk konuşmacısı Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Argunşah, “Bugün burada Çanakkale Zaferinin yıldönümü nedeniyle toplanmış bulunmaktayız. Çanakkale zaferi, bir milletin uyanışı ve dönüm noktasıdır. Bugün burada Çanakkale Zaferini, yani bir milletin yeniden dirilişini anlatmaya çalışacağız” dedi.

Prof. Dr. Mustafa Argunşah ise, “Ünlü şairimiz Mehmet Akif Ersoy, birçok şiir yazmıştır. Fakat 1908’de, 2. meşrutiyetten sonra yazdığı şiirlerle daha çok tanınmıştır. Çünkü bu dönemde diğer şairler gibi Mehmet Akif Ersoy dahürriyete kavuşmuş, bu dönemin özgürlük havalarından etkilenmiştir. Bundan dolayı 1908’den 1911’e kadar olan dönemdeki şiirleri çok önemlidir” diye konuştu.

Argunşah, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’un milli mücadele döneminde Anadolu halkını işgale karşı durmaları ve bu konuda bilinçlenmeleri noktasında önemli rol üstlendiğini kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Neslihan Altuncuoğlu da konuşmasında, Çanakkale Zaferi’nin Türk Milleti için yeni bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Konferansın son konuşmacısı Prof. Dr. Nevzat Özkan, İstiklal Marşı’nın kabulüne değindi. Prof. Dr. Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstiklal Marşı’nın doğuşu farklıdır. Çünkü, Ankara Hükümeti içinden geçilen millî mücadele dönemini ve yeniden dirilişi anlatabilecek bir marşa ihtiyaç duymuştur. Ankara Hükümeti’nin çağrısı üzerine TBMM’ye pek çok aday hazırladıkları marşları sunmuştur. Fakat çoğu sadece şarkı sözünü andırmaktadır. Sonunda Ankara Hükümeti Mehmet Akif Ersoy’dan milli marşı yazmasını istemiştir. Fakat Mehmet Akif, ucundaki para ödülü ve büyük sorumluluğundan dolayı marş yazmayı kabul etmemiştir. Nihayetinde yakın arkadaşları sayesinde ikna olmuş ve 10 kıtalık İstiklal Marşımızı hazırlamıştır. Akif’in hazırladığı marşı Hamdullah Tanrıöver, TBMM’de coşkulu şekilde okumuş ve bütün milletvekilleri ayakta alkışlamıştır. Dolayısıyla komisyon kararına gerek kalmadan İstiklal Marşı, Milli Marşımız olarak kabul edilmiştir.”