İnşaat malzemesi üreticileri sanayi sitesi istiyor

Mersin'de şehir merkezinin farklı noktalarında üretim yapan inşaat malzemesi üreticileri, gerek çevreye verilen çevresel zararları azaltmak gerekse üretimde sinerji oluşturmak adına tesislerini şehir dışında kurulacak bir sanayi sitesine taşımak istiyor.

Mersin’de şehir merkezinin farklı noktalarında üretim yapan inşaat malzemesi üreticileri, gerek çevreye verilen çevresel zararları azaltmak gerekse üretimde sinerji oluşturmak adına tesislerini şehir dışında kurulacak bir sanayi sitesine taşımak istiyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 16 No’lu İnşaat Malzemeleri Üretimi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Erol Berktaş, inşaat üreticilerinin aynı merkezde toplanarak üretimlerini sürdürmesinin önemli olduğunu belirterek, "Grubumuzda inşaat malzemesi ve satıcıları yer alıyor. Bizim öncelikli konumuz üreticilerle ilgili. Mevcut durumda üreticilerimiz şehir merkezinde farklı noktalarda faaliyet gösteriyor. Bu durum gerek gürültü gerekse üretim sırasında oluşan atıklar nedeniyle çevre kirliliğini beraberinde getiriyor. Aynı zamanda bu firmalarımızın büyük makinelerinin ya da ürünlerinin kaldırılıp indirilmesi için kullanılan vinçlerin de gerek trafiğe gerekse çevre sakinlerine önemli ölçüde olumsuz etkisi oluyor. Tüm bu sorunların çözümü, bu iş kolundaki üreticilerin şehir dışında bir merkezde toplanması ile mümkün olabilir" dedi.

Şehir içine büyük araçların girememesi nedeniyle yükleme ve boşaltmalarda da ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Berktaş, böyle bir sitenin kurulması halinde üreticinin de kazanacağını anlattı. Berktaş "Üretici aynı merkezde bir araya gelirse organize sanayi bölgelerinde olduğu gibi elektrik, doğalgaz gibi bazı konularda avantajlar da elde edilebilir. Ya da ortak tüketim malzemelerinin ortak alımları yapılarak fiyat avantajları sağlanabilir. Aynı zamanda alüminyumdan panjur üreticisine PVC üreticilerine kadar tüm sektör bir arada bulunduğunda sinerji de oluşacaktır. Böylece müşteri bir firmaya geldiği zaman ihtiyaç duyabileceği diğer hizmetleri de aynı noktadan alabilecek, ekstra bir araştırma yapmasına, zaman kaybetmesine gerek kalmayacaktır. Böyle bir site oluşumu için, sosyal donatılarının da olacağı göz önünde bulundurulursa, 50 dönüme yakın bir arazinin yeterli olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Berktaş, her üretimin sonunun satış olduğunu hatırlatarak bu nedenle üreticilerle satıcıları birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını, birinin sıkıntısının diğerini de etkilediğini söyledi. Üretimde bir diğer sıkıntıyı kalifiye, teknik personel bulma noktasında yaşadıklarını kaydeden Berktaş, böyle bir insan kaynağı, makineyi kullanabilecek teknik personel olmayınca ihtiyaç duydukları makinelerin yatırımını da yapamadıklarını bildirdi. Makineler için gerekli yardımcı malzeme ürettirmek istediklerinde ilgili makinelerin bulunmaması nedeniyle bu malzemeleri de Mersin’de ürettiremediklerini ifade eden Berktaş, “Bunların hepsi zincirin birer halkası. Personel yoksa makine yok. Makine yoksa üretim de yok. Biz de bu sorunun çözümü için mecburen şehir dışına yöneliyoruz. Sektörümüzde bu alanda üretim yapmak isteyen arkadaşlarımız da yatırım için İstanbul gibi büyük şehirlere yönelmek durumunda kalıyor” ifadelerini kullandı.

Bu durumun avantajının da dezavantajının da olduğuna dikkat çeken Berktaş, nakliye maliyetlerinin de eklenmesi nedeniyle ürünlerde fiyat artışı yaşanmasına rağmen İstanbul’dan Türkiye’nin her noktasına ulaşımın kolay olması nedeniyle nakliye avantajı yakalandığını söyledi. Berktaş, her zaman şehir dışına yatırım yapmanın mümkün olmadığını da kaydederek zaman zaman fason üretime başvurmak durumunda kaldıklarına da değindi. Bir süredir tüm kesimlerin borçlandığını, kredi borçlarının arttığını anlatan Berktaş, bu nedenle gerek konut yatırımlarının gerekse mevcut konutlardaki tadilatların ötelendiğini söyledi. Bu ötelemelerin iş hacimlerini düşürdüğünü, sektörüne göre değişim göstermekle birlikte son bir yıldır ortalama yüzde 40 gerileme yaşandığını ifade eden Berktaş, iş hacminin düşmesiyle üreticinin de zorlanmaya başladığını ve nakit döngüsünün gün geçtikçe zorlaştığını anlattı. Çıkış yolu olarak üreticinin yine banka kredilerine yönelmek durumunda kaldığını belirten Berktaş, “Ancak banka kredilerinde de sıkıntı yaşıyoruz. Bankacılar bize sormadan limitimizi düşürebiliyor. Bu da firmanın daha çok daralmasına ve ödeme güçlüğü yaşamasına neden oluyor. Geçmişten bugüne kadar birçok firma çek ile çalışmalarını sürdürürken çeklerde yaşanan sıkıntılar sonrasında şimdi kimsede çek de yok. Bu durumda firmalar kilitleniyor. Bu noktada özellikle bankalardan destek bekliyoruz. Bir çözüm üretilmesi kaçınılmaz” diye konuştu.

Sektörün gelişimi adına yeni ürün ve ar-ge çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğine de vurgu yapan Berktaş, bu konunun özendirilmesi adına çalışma başlatılması gerektiğini söyledi. Komite olarak önümüzdeki süreçte ar-ge ve inovasyona yönelik çalışmalara ağırlık vermeyi planladıklarını dile getiren Berktaş, bu noktada komite üyelerini MTSO Test ve Ar-Ge Laboratuvarı’ndan daha fazla yararlanmaya davet etti.