EMNİYET MÜDÜRÜ ONURUNA VEDA YEMEĞİ DÜZENLENDİ

Valimiz Doç. Dr. İlker Gündüzöz ve eşi Uzm. Dr. Meşide Gündüzöz Hanımefendi, Adana İline tayini çıkan İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş için düzenlenen veda yemeğine katıldı.

Muş Polis Evinde düzenlenen programa; Valimiz Doç. Dr. İlker Gündüzöz ve eşi Uzm. Dr. Meşide Gündüzöz Hanımefendi, Garnizon Komutanı Albay Atilla Terzioğlu, Belediye Başkanı Feyat Asya ve eşi, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete ve eşi, Vali Yardımcıları Abdulkadir Okay, Alper Çifçi ile Mehmet Kocabey, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve eşi, İl Jandarma Komutanı Albay Bülent Baykal ve eşi, Ak Parti İl başkanı Rahmetullah Yaktı, Hasköy Belediye Başkanı Mürsel Özen ile emniyet personeli katıldı.
 
İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş tarafından yapılan Veda konuşmasının ardından Belediye Başkanı Feyat Asya da bir konuşma gerçekleştirdi.
 
Düzenlenen programda bir konuşma yapan Sayın Valimiz; “Kıymetli mesai arkadaşlarım, bugün kıymetli bir mesai arkadaşımızı uğurlamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kendisi hazırlıksız olarak çıktığını söyledi ama çok güzel bir konuşma yaptı. Hatip sabaha kadar çalışmış, bir konuşma metni yazmış, sabahleyin de gelmiş kürsüye sağına-soluna bakmış yok, ceplerini aramış bakmış, konuşma metni yok. Demiş ki; ‘Buraya gelene kadar konuşmamı bir ben biliyordum, bir de Allah. Şimdi sadece Allah biliyor.’ Sayın Müdürümüzün bu gerçekten içtenlikli konuşmasından dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Tabii bu görevler, zor görevler. Yani polis olmakta zor, polislerin başında bir rütbeli olarak görev yapmak ve Emniyet Teşkilatının en tepesinde Emniyet Müdürü olmak da. Maalesef asayişin son derece kritik olduğu, terör olaylarının her zaman karşımıza çıkabileceği Ülkemizde ve böyle daha kritik olan bölgelerde bu iş daha zor. Kendinizden, ailenizden taviz vermeden bu görevleri yapmanız mümkün değil. Burada kıymetli emniyet mensubu arkadaşlarım var. Aynı zamanda Jandarma Komutanımız da var. Garnizon Komutanımızda burada. Jandarma içinde bu geçerli. Askerlerimiz içinde öyle.
 
Sonuçta mesai mefhumu olmadan bazen çoluğunuzu-çocuğunuzu görmeden, çocuğunun doğumunu yaşamadan, belki yeni evliler bir tatil yapamadan mesai içerisinde kendinizi bulursunuz. Tabii müdürümüzde tecrübeleriyle burada, önemli hizmetlerde bulunmuşlar. Anlattığım şeyleri de kendi hayat perspektifinden muhakkak yaşamıştır.
 
Tabii bu görevler özellikle tayinci görevler. Dışarıdan gelirsiniz bir yeri memleket edinirsiniz, memleketimiz gibi de seversiniz ama bilirsiniz ki ilk geldiğiniz günden, ayrılacağınız güne kadar siz orada kalıcı değilsiniz. Gün gelir gidersiniz. Valizinizi toplarsınız ve anılarınızı yanınıza alırsınız, kişisel eşyalarınızı ve zihinlerinizdeki anıları alırsınız, oranın kalbinizde, yüreğinizde sevgisi vardır. Gidersiniz belki de Allah nasip etmez ise bir daha da uğrayamazsınız. Ben kendi meslek hayatımdan da biliyorum, görev yaptığım ayrıldığım yerlere belki bir-ikisi hariç çok az uğrayabildim. Hala dostlarımızla görüşürüz, telefonlaşırız ama bu görevler öyle görevlerdir. Hayatınızı verirseniz, ömrünüzün en değerli zamanını geçirirsiniz ama hizmet süreniz bittiğinde bir başka yere, devletin size emanet ettiği bir başka görev alanına, bir başka mekâna gidersiniz. Bu görevlerin özelliği bu. İşte emniyet teşkilatı da böyle bir teşkilat. Tabii çalışırken yıpranırsınız, Allah korusun zayiatlarımız olur, Şehitler veririz. Hassas bir görev.
 
Diğer alanlar kamu hizmetidir, bu alan kamu görevidir. Kamu düzenindendir yaptığımız görev. İnsanlar başını yastığa koyduğu zaman eğer huzur içerisinde uyuyorlarsa bu polisin, jandarmanın kamu düzeni tesisle mükellef olan en tepedeki insandan aşağıdaki insana kadar olan görevlilerin sayesindedir. Bu görev her zaman da dikkat çekmez. İşin kötüsü belki bazı kamu hizmetleri açısından doğrudan doğruya hayata dokunur ve yansıması az belli olur ama kamu düzeni yitirildiği zaman bu hizmetin kıymeti anlaşılır. Onun için böylede vefasız belki bir görev alanıdır. Ama en önemli görev alanıdır. Önce vatandaşın canını, malını, ırzını korumak devletin görevidir. Temel kamu hizmetini ifa kadar hatta ondan daha önemli olan budur, asayişin temini.
 
Muş Emniyet Müdürümüz Adana’ya İçişleri Bakanımız tarafından bizzat takdir edilerek gönderilmiştir. Bu da bizi onurlandırıyor, kendisini de onurlandırması lazım. Bu görevler sadece kişinin kendisinin yaptığı görevler değildir. Dediğim gibi aileden feragat edersiniz, çocuğunuzun bazen doğumunu göremezsiniz, böyle görevlerdir. Sonuç itibariyle ben eşleri hanımefendiye, kızlarına ve görmedik ama oğluna, torun da var Zafer Ege’ye tüm aile efradına bundan sonrada hep birlikte mutluluklar diliyorum. Allah hepsine mutluluklar nasip etsin, özel hayatlarında daha mutlu günler yaşasınlar. Meslek hayatlarında da inşallah daha büyük terfiler alsınlar. 
 
Ben bu duygu ve düşüncelerle haklarını helal etmelerini diliyorum. Yolunuz açık olsun diyorum. İnşallah Adana’ya da geldiğimiz zaman çünkü Adana’ya uğramamız bir mukadderat. Sonuç olarak uğrayacağımızı da beyan ediyorum. Allah’a emanet olun. Hayırlısı olsun, Allah yolunuzu açık etsin..”dedi.
 
Konuşmaların ardından düzenlenen Veda yemeği programı hediye takdiminin ardından sona erdi.