Cumhurbaşkanı Erdoğan Kocaeli'de (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupalılardan ırkçılığı ve İslam düşmanlığını bir kenara bırakarak ortak geleceğimiz konusunda neler yapabiliriz konusunda çalışmalar yapmasını bekliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupalılardan ırkçılığı ve İslam düşmanlığını bir kenara bırakarak ortak geleceğimiz konusunda neler yapabiliriz konusunda çalışmalar yapmasını bekliyoruz" dedi.

Kocaeli’de halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupalı dostlarımızdan ırkçılığı ve İslam düşmanlığını bir kenara bırakarak ortak geleceğimiz konusunda neler yapabileceğimiz bir iklimin tesisi için çalışmalar bekliyoruz. Bugün 12 Mart. Tarihimizde 12 Mart’ı iki farklı olayla hatırlıyoruz. Bugün 95 yıl önce İstiklal Marşımızın kabul edildiği gündür. Bu vesile ile Kurtuluş Savaşımızın tüm şehitlerini, Gazi Mustafa Kemal’i, TBMM’nin tüm üyelerini, Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle yad ediyorum. Milletimiz 15 Temmuz’da vatanının uğruna, gerekirse kendini feda edebileceğini tüm dünyaya gösterdi mi? F-16’lar bomba yağdırıyordu. Bizim gençlerimiz kaçtı mı? Tanklar toplar üzerine gelirken kaçtı mı? Bizim gençlerimiz tankların altına kendini attı mı? Modern silahlarlaki milletin kendi silahlarıydı, o FETÖ’nün alçak uşakları milletin üzerine ateş ederken millet yıldı mı? Ne yaptı, göğsünü F-16’lara, helikopterlerden yağan bombalara siper etti. O bombalar gençlerimizi yıldırmadı. Çünkü onlar şehadet dediler. Şehitler tepesi boş değil dediler. O tepeye doğru yürüdüler. Ve ölürsem şehit, kalırsam gazi olacağım dediler. Ve böyle yürüdüler. 249 şehidimiz oldu. 15 Temmuz mabetlerimize namahrem eli değmesin diye, ezanlar yurdumuzun üzerinde ebedi inlesin diye 249 kardeşimiz şehit oldu. Gazilerimize şifalar diliyorum. Milletimizin bu cesareti, bu iradesi, bu kahramanlığı karşısında bizlere düşen daha çok çalışmaktır" dedi.

Erdoğan, "Gaziler baktım dün akşam Hollanda konsolosluğunun üzerine yürüyorlar. Bana da diyorlar ki biz şimdi Hollanda konsolosluğunun önüne gidiyoruz diyorlar. Rotterdam da ne varsa burada da o var diyorlar. Durmak yok, yola devam. Akif ömrünün son günlerinde hasta yatağında kendisini ziyarete gelen bir dostuna ne diyor biliyor musunuz? Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın diyor. Çünkü bu marşın her kıtasında, her sözünde koskoca bir milletin çektiği acıların izi ve kanı vardır. 15 Temmuz’da milletimiz, elbette yeni bir İstiklal Marşı yazmamıştır ama herkese şunu göstermiştir. Türk Milleti gerektiğinde İstiklal Marşı’nın ifade ettiği ruhu diriltme konusunda en küçük bir tereddüt sahibi değildir. Kimsenin bayrağımıza, ezanımıza, özgürlüğümüze, geleceğimize el uzatamayacağını 15 Temmuz gecesi yedi düvele gösterdik. Ben bu milletin bir ferdi olmaktan, Cumhurbaşkanları olmaktan, evladı olmaktan Rabbime ne kadar hamdetsem azdır. Ya Rab, sana hamdolsun" diye konuştu.

12 Mart’ın darbeler, cuntalar ve muhtıralar silsilesinin halkı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yakın tarihimizde 12 Mart bir başka önemli hadisenin de yıl dönemidir. 1971 ülkemiz tarihinin utanç günlerinden biridir. Darbeler, cuntalar ve muhtıralar silsilesinin bir halkasıdır. Demokrasimizin üzerinde kara bir leke olan 12 Mart muhtırası Milletimiz için 1960, 1980 darbesi tıpkı 28 Şubat darbesi gibi 27 Nisan bildirisi gibi bir ibret vesikasıdır. Kendilerini halkın yetki verdiklerinin üzerinde görenler 12 Mart’ta bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yaşanan sorunların yönetim sisteminde çözülememesi darbecilerin eline koz vermiştir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlandırılamaması benzer bir bahaneye imkan sağlamıştır. 16 Nisan’da milletimizin takdirine sunulan anayasa değişikliği işte bu amaçla hazırlanmıştır. Şimdi komşularınıza anlatmanız lazım. Biz 16 Nisan’da neyi oylayacağız. Bunu ana muhalefetin başındaki zat bilmiyor ama siz herkese anlatacaksınız. Dün akşam Sultanbeyli’de bunları anlattım. Bu mesele ülkemizin gündemine yeni gelmiş değil. Osmanlı döneminden başlayarak yönetim sistemi meselesi hep tartışılmıştır. Biz hem tarihi tecrübeleri, hemde 14 yılda kendi yaşadıklarımızı özellikle de 15 Temmuz darbe girişimiyle ortaya çıkan durumu göz önünde bulundurarak böyle bir adım attık. AK Parti genel başkanı ve vekillere, MHP Genel Başkanı ve vekillerine, Cumhurbaşkanı olarak şahsım ve milletim adına çok teşekküre ediyorum. Her iki partinin lider kadrosu, milletvekillerinin böyle bir dayanışmayı göstermesi, parlamentoda 339 oyla referandumun geçmesi önemliydi. Milli iradeye gidiş vizesini bu iki partinin mensupları verdi. Çünkü onlar milli iradeden yanaydı. Diğerlerine bakınca şu anda kim hayır diyor. Kandil hayır diyor. İmralı hayır diyor. Şu anda o hayır diyenlerle beraber kimler hareket ediyor. Söylememe gerek var mı? Hepsini biliyorsunuz değil mi?" dedi.