Maliye Bakanı Ağbal, Bu demokrasi dışı faşizan bir tavır

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Hollanda'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yapılanların altında ırkçılık, İslamafobi ve Türk düşmanlığı olduğunu ve bu demokrasi dışı...

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Hollanda’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya yapılanların altında ırkçılık, İslamafobi ve Türk düşmanlığı olduğunu ve bu demokrasi dışı bir faşizan tavır olduğunu söyledi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Gümrük Ticaret İşletmeleri (GTİ) ev sahipliğinde düzenlenen ’Trakya Bölgesi Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Hollanda’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya yapılanları sert bir dille kınayarak, bu sorunların altında, ırkçılık, İslamofobi ve Türk düşmanlığı olduğunu ve bu demokrasi dışı bir faşizan tavır olduğunu söyledi.

Referandum çalışmalarını Türkiye’ye de Avrupa’ya da anlatacağını belirten Bakan Ağbal, “Ama görüyoruz ki burada Türkiye’deki referandum çalışmasına yönelik Avrupa’da bir sıkıntı var. Avrupa da bir korku ve endişe var. Bu anayasa referandumun sonucuna ilişkin bir kaygı var ve hiçbir şekilde demokrasiyle bağdaşmayacak, demokrasiyle hiçbir şekilde yan yana gelmeyecek birtakım agresif, düşüncesiz, çıkarcı bir takım tavırlar var. Bakanlarımıza karşı ortaya konulan tavrı asla kabul etmemiz mümkün değil. Ben tekrar bunu kınıyorum. Devlet ve hükümet olarak Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılmış olan bu demokrasi dışı faşizan bir tavır karşısında Türkiye olarak her türlü diplomatik hakkımızı kullanacağımızdan herkes bilmesi gerekir” diye konuştu.

“Avrupa’da hortlayan, ırkçılık, islamofobiya ve Türk düşmanlığı var”

Bugün suyun yüzünde gözüken bir çok sorunun arkasında aslında AB’nin geleceğine ilişkin olumsuzluklar var olduğunu belirten Bakan Ağbal, “Bunlar önümüzdeki dönemde önemli bir risk oluşturuyor. Avrupa bir seçim yılına girdi. Avrupa’nın birçok ülkesinde bu yıl seçim olacak. Bugün Hollanda’da, önce Dışişleri Bakanımız’ın uçağının indirilmesinin engellenmesi ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız’ın Türk Konsolosluğu’na gitmesinin engellenmesi hadiselerinin arkasında Avrupa’da hortlayan, ırkçılık, islamafobiya ve Türk düşmanlığı var. Bunları ret ediyoruz. Yapılan bu girişimleri lanetle kınıyoruz, asla kabul etmemiz mümkün değil. Devlet olarak, hükümet olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı yapılmış olan bu demokrasi dışı, faşizan tavır karşısında Türkiye olarak her türlü diplomatik hakkımızı kullanacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Türkiye bir Anayasa değişikliğine gidiyor ve bakanlarımız da bu değişikliği vatandaşlarımıza anlatmaya gidiyor. Bundan bile korkan, ürken bir anlayış var. Ama vatandaşlarımız 16 Nisan’da bunun cevabını verecektir” diye konuştu.

“Bu ülkenin ihtiyacı olan esas reform, yönetim sistemi reformudur”

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ekonomi ve siyasi alanında sıçrama yapabilmesi için reformla devam etmemiz gerektiğini belirten Bakan Ağbal, “Reform ülkenin kalkınmasını ve büyümesine çok ciddi itici güç. Gelinen noktada şunu görüyoruz, bu ülkenin ihtiyacı olan esas reform, yönetim sistemi reformudur. Bu yönetim sistemini reform etmediğimiz sürece bu geçmişte yaşadığımız sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu ülkenin ihtiyacı olan yeni yönetim reformunun en önemli unsurunu oluşturuyor. ‘Peki neden bu değişikliğe ihtiyaç duyuyorsunuz?’bu önemli bir soru. Net bir şekilde söylüyoruz. Mevcut sistem sürdürülebilir değil. Mevcut sistemde demokratik temsil düzeyi düşük. Hatırlayın 90’lı yılları. Yüzde 20.1’lerle iktidar olunabiliniyordu. Mutlaka ve mutlaka iktidara gelen gücün çok daha demokrasi tabanı geniş olması gerekiyor. Yasama yürütme gibi yürütme yasama gibi yargı her ikisi gibi hareket ediyor. Bugün yargıya bakıyorsunuz yasama ve yürütmenin yerine geçiyor. Yasama, yürütme ve yargı arasında belirsizlikler var. Bu sürdürülebilir değil, kuvvetler arasında bu zaman zaman görev ve yetki çatışmasına neden oluyor” dedi.

“Global medya bu ülkenin cumhurbaşkanını yakından takip ediyor"

Bakan Ağbal, "Eskiden Türkiye’nin Başbakanları, Cumhurbaşkanları yurt dışı seyahatlerinde kimse nereye gittiğini bakmazdı ve ne söylediğini dinlemezdi. Uluslararası televizyon kanallarında haber olmazdı ama bugün öyle mi? Bugün Türkiye’nin cumhurbaşkanı, başbakanı uluslararası bir seyahate çıktığında diğer bütün global medya bu ülkenin cumhurbaşkanı başbakanı bu ülkede ne yapıyor diye takip ediyor. Bu niye? Türkiye’nin önümüzdeki dönemde sahip olduğu ekonomi ve siyasetteki jeopolitik güç. Bu açıdan bizim mutlaka ve mutlaka bu yeni sisteme meydan okumalar karşısına geçmemiz gerekiyor" dedi.

“Hızlı tren bölgeye hayırlı olsun”

Türkiye ekonomisinde Trakya bölgesinin ne kadar önemli olduğunu ziyaretlerinde anladığını söyleyen Bakan Ağbal, “Türkiye’nin sanayi ve tarımı bu bölgede ciddi anlamda önemli, katkı veriyor. Türkiye’nin ekonomisinin damarı buralarda atıyor. Sayın başkanımız burada ifade ettiler, hızlı trenin mutlaka bu bölgede olması lazım. Buradan söylüyorum, arkadaşların bana verdiği bilgiye göre şuanda hemen hemen proje çalışmaları tamamlanmış, dolayısıyla ihale aşamasına gelmiş durumda. Hızlı tren Trakya bölgesine artık hayırlı uğurlu olsun. Söz veriyorum, bu Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili arazinin alınması konusunda bende elimi taşın altına sokacağım, bana düşen görevi yapacağım. Her zaman OSB ile ilgili destek oldum. Bir havaalanı projesinin buraya mutlaka yapılması gerekiyor. O konuda stabilize çalışmaları devam ediyor, Ulaştırma bakanımıza döner dönmez Pazartesi günü bakanlar kurulunda sizin bu talebinizi ileteceğim. İnşallah o konuda da önemli bir imkanı sağlarız. Türkiye ihracatın da son 8 yılda yüzde 8 artıyor ama bu bölgede yüzde 50’den fazla artıyor. Bu alkışlanabilecek ve takdir edilecek bir başarı. Ve üniversite sayısının da bölgede artması lazım. Özellikle balkan bölgesine de balkanlara da hitap edebilecek şekilde büyük bir potansiyelimiz var. Bu potansiyeli harekete geçirebilmemiz için üniversitelerimizin özellikle teknik alanda görev ve eğitim yapacak üniversitelerimizin sayısının da artırılması lazım. Vakıf kiralarında da yüzde 30 indirim yaptık buda hayırlı uğurlu olsun” dedi.

“Sınır kapılarını modernize edeceğiz”

Bakan Ağbal, "Özel sektöre ne zaman proje verilse, yüzünün akıyla da bu projeden çıkıyor. TOBB işlettiği bir çok gümrük kapısı son derece modern hizmeti vatandaşlarımız alıyor. Maliye Bakanlığı olarak önümüzdeki dönemde sınır kapılarının modernizasyonu, özellikle akaryakıt teslimlerin konusunda ve bunların yaygınlaştırılması konusunda da Gümrük Ticaret Bakanlığımız ile birlikte güzel çalışmalar yapacağız. Bununda ilk başlangıç müjdesini vermiş olayım. Yakında da bunu ilan edeceğiz" ifadelerini kullandı.

“Avrupa Birliğinin geleceği sıkıntılı”

Önümüzdeki süreçte hepimizi bekleyen en büyük sıkıntının özel sektör yatırımlarının küresel olarak yavaşlaması olduğunu söyleyen Bakan Ağbal, “Türkiye’de de benzer sorunlar yaşıyoruz. Özel sektör yatırımlarında bir yavaşlama var. Ama şunu bilin ki bu Türkiye’ye özgü bir durum değil. Gelişmiş ülkelerde de böyle. Bu olumlu bir gidişat değil. Bir çok ülke atması gereken adımları, yapması gereken reformları yapmıyor. Kırılganlıklar devam ediyor. Avrupa Birliğinin (AB) geleceği sıkıntılı” diye konuştu.

“Dünya’da güç dengeleri batıdan doğuya kayıyor”

Jeopolitik gerginliklerin devam ettiğini belirten Bakan Ağbal, “Suriye, Irak, Ukrayna sorunları önemli sorunlar olarak karşımızda duruyor. Uzun vadeli trendler neler. Dünya nüfusu yaşlanıyor, verimlilik düşüyor, dördüncü sanayi devrimi hepimiz için yeni meydan okumaları beraberinde getiriyor. Ülkelerde artan bir korumacılık eylemi var. Göç ve mülteci sorunları ileriki dönemde azalmayacak, artacak ve bu sorunlar derinleşecek. Dünya’da güç dengeleri batıdan doğuya kayıyor” dedi.

“Son 14 yılda Türkiye ekonomisi olağanüstü bir başarı gösterdi”

Son 14 yılda Türkiye ekonomisinin olağanüstü bir başarı gösterdiğini kaydeden Bakan Ağbal, "Bütün ülkelerle mukayese edin büyüme oranlarında çok güzel bir performans gösterdi. Yine küresel kriz döneminde ifade ettim, aşağı geldi ama Türkiye’de büyüme oranları 2010 ve sonrası dönemlerde yüzde 7.4 Çin ve Hindistan hariç demiyorum, Çin ve Hindistan dahil gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyüme oranı yüzde 5.4, Türkiye 2010 ile 2015 arası döneminde bütün gelişmekte olan ülkelerin ortalamasından 2 puan daha fazla büyüdü" diye konuştu.