Teknoloji Nereye Gidiyor?

İnsanlar geçmişe dönüktür. Babalarımız askerlik anılarını, annelerimiz ilk doğum yaptıkları zamanları unutmaz, kimseye de unutturmaz. Her zaman geçmişe karşı bir zaafımız vardır. Hayat boyu bizi takip eden pişmanlıklarımız da geçmişimizin bir parçasıdır. İşte bu yüzden her kes doksanlı yıllarda 'Milenyum geliyor' dendiğinde çok heyecanlandı. Milenyum bin yıllık ve de ayrıca bin yıla değecek bir zaman kesitidir.

İnsanlar geçmişe dönüktür. Babalarımız askerlik anılarını, annelerimiz ilk doğum yaptıkları zamanları unutmaz, kimseye de unutturmaz. Her zaman geçmişe karşı bir zaafımız vardır. Hayat boyu bizi takip eden pişmanlıklarımız da geçmişimizin bir parçasıdır. İşte bu yüzden her kes doksanlı yıllarda “Milenyum geliyor” dendiğinde çok heyecanlandı. Milenyum bin yıllık ve de ayrıca bin yıla değecek bir zaman kesitidir.

Milenyumun planları hep geleceğe dönüktür. Şimdi bile birçok bilimsel, yapılandırıcı araştırma, araştırmaya devam edile bilecek kadar teknolojik ilerlemeye, gelişime ihtiyaç duydukları için kesin sonuç alamamaktadır.

Peki ya her şeyiyle hayatımıza, ailemize, misafirlerimizi ağırladığımız sofralarımıza ve hatta mutfağımıza, banyomuza, sokağımızdaki kedilerin yuvalarına kadar dahil olmuş teknoloji nereye gidiyor? Bence gideceği her yerde kendi seçimlerini yarata bilecek kadar güçlü olacak. Açıkçası teknolojinin asıl karanlık yüzünün tüm dünyada yankılandığını sanmıyorum. İster ülkelerin aldığı kararlar, ister ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve de ana araştırmaların sürdüğü üstler olsun, teknoloji kontrolden çıka bilecek bir şey değildir. Geleceği hakkında kaygılanmayı başaran her kes bir kere bile olsun elindeki telefonu kenara bırakıp “Yeter artık ya. Azıcık da faydalı bir şeyler yapayım” demiştir.

İnsanlar kendilerini teknolojinin sunmuş olduğu seçeneklerden koruya bilecek kadar güce sahiptir. Bu güç şu an teknolojinin sunmuş olduğu yapay beynin aksine şakaları anlamamıza, korkuyu hissetmemize ve de yemeyin tuzuna karar vermemiz gibi birçok bize basit gibi görünen eylemlerin yapılmasına yardımcı olur. İnsan okuyan, çalışan, kod yazan ve sürekli tüketen makine değildir. İnsanlar erikle tuz yemenin, temiz yerde oturmanın, bilgisayar yapımında hiç bir şekilde katkıda bulunmadan bilgisayarı istediği gibi kullanıp yapımı hakkında bilgileri internetten bulmanın hazzını bilir.

Tabi, birçoğumuz kod yazma, site tasarımı yapma gibi yeteneklerden, aşırı yüksek İQ puanından mahrumuz. Tabi, eğer bu bir mahrumiyetse. Bence gerçek bir zevktir. Biz hayatı böyle zevkle yaşarken teknoloji nereye gidiyor? Söylentilere göre dünyaya hükmetmeye. Evet gerçekten teknoloji zeki olmalı. Hükmetmek için çok güzel bir yer seçmiş. Peki ya seçtiği yerdeki insanların gülmeyi sevdiğini, sürekli şakalar yaptığını hesaba katmamışsa? Teknoloji seçimini hayatı kolaylaştırma adı altında güçten, hâkimiyetten yana kullanmış. Ama teknolojiye şuradan seslenelim: bir komedi filmine gide bilecek kadar zeki misin? Eğer değilsen, söyle bize. Teknoloji nereye gidiyor?

kod yazma