Kutlu bir SEFER: Barış Pınarı

Usta gazeteci Hasan Özünal Barış Pınarı Operasyonu ile ilgili duygularını kaleme aldı. İşte o yazısı;

Kutlu bir SEFER: Barış Pınarı

Adı güzel: Barış Pınarı

Peki ya anlamı nedir bu harekâtın?

Bu kutlu sefer, 1960 lı yılların ortalarında başlayan bir haçlı projesine karşı son taarruzdur.

Bir yandan dilimiz ve geleneklerimizi de kapsayan kültür savaşının, bir yandan da sol/sağ diye başlayıp, irtica diye beslenip, nihayetinde de Kürt/Türk diye ortaya konulan anarşi dolu çirkin bir senaryoya vereceğimiz cevaptır.

Bu sefer sadece pkk namı ile ortaya çıkan haçlı piçlerinin beslediği köpeklerinin saldırılarında şehit düşen evlatlarımız için değil, tüm bu senaryo gereği kaybedilen vatan evlatlarının kanlarının bedeli içindir.

80 öncesi her gün birkaç tanesi devrilen ulu çınarların, dış ülkelerde şehit edilen diplomatların, helikopteri, uçağı düşürülerek şehit edilen evlatların, haçlı köpeği fetönün talimatları ile baki aleme şehit yürüyen evlatlarımızın kan bedeli için düzenlenmiş bir seferdir.

Bu sefer sadece bir avuç çapulcu satılmış ite karşı değil, yedi düvel haçlı pisliğine ve ona çanak tutan sözde Müslüman satılmışlarına karşı bir seferdir.

Ben Müslümanım dediği halde, para ya da başka dünyevi çıkarları için on binlerce satılmış yine Müslümana silah doğrultup kan döküyorsa artık bunun adı münafıklıktan bile çok öteye gitmiştir. İmha edilmesinden başka bir yolu da yoktur.

Müslüman kıyafetleri giyip, İslami sloganlarla yola çıkıp da İslam Dünyasında yangınlara ve felaketlere sebep olanlar, beslendikleri haçlı köpeğinden daha adi, daha tehlikeli ve daha da yok olmayı hak etmektedirler.

Bizler ana sınıflarımızdaki bebelere bile haçlı dili öğretme, işyerimize haçlı ismi koyma, onların saçları gibi tıraş olma, onların gıdaları ile beslenme, onların ülkelerine turist gitmek için avuç dolusu para saçma, onların ürünlerini yerli ürünlere tercih etme şaşkınlığında iken onlar bu şaşkınlığımızdan istifade ile bizi birbirimize kırdırmakta iken, bu sefer bir uyanış olmalıdır.

Mehmetçik bu seferde yalnız değildir. Türk milleti topyekûn büyük bir vakarla arkasındadır. Maddi olarak tüm gücünü ortaya koyacaktır. Manevi olarak da en üst düzeyde desteklemektedir. Sade yaşayanlar değil 60 lardan bu yana haçlı senaryoları gereği can vermiş binler, manevi varlıkları ile Mehmetçik ile omuz omuza bu seferin neferidir. Eşref Bitlis, Muhsin Yazıcıoğlu, Gaffar Okan gibi binler ce yiğit bu seferde Mehmetçiğin silah arkadaşı olarak maneviyatları ile beraberdir.

Tüm kalbimizle inanıyoruz; bu sefer kutlu bir seferdir ve büyük bir zaferle bitecektir. Irak-Suriye-PKK üçgeninde kurulan tuzak geç de olsa fark edilmiş ve harekete geçilmiştir. Efelik, kabadayılık yapılarak oluşturulan algı operasyonlarına kansak da bu gün aklımız başımıza nihayet gelmiştir.

Savaşçı bir millet olarak, teknolojik yönden de eskiye göre daha iyi bir seviyeye gelmiş bir Millet olarak, bu güne kadar canımızın nereden yandığını ve kimlerin yaktığını bilen bir devlet olarak, bu sefer ile artık bu haçlı senaryosunu bitirmek gerekir. Bu sefer de o noktayı koyacaktır.

Rabbimiz Mehmetçiğimize, Polisimize, Özel Harekâtımıza, Tüm Devlete ve Milletimize güç kuvvet ve üstün başarılar nasip etsin. Attıkları tam isabet, Rabbimizin koruması kalkanları olsun.

Barış Pınarı tarihimize bir destan ve büyük bir zafer olarak kaydedilsin.

Evlatlarımız düğün neşesi ile gittiler, sağ salim ve bayram neşesi ile geri dönsünler.  

Ama;

Acı bir gerçeği yinelemekte yarar var:

Bizler ana sınıflarımızdaki bebelere bile haçlı dili öğretme, işyerimize haçlı ismi koyma, onların saçları gibi tıraş olma, onların gıdaları ile beslenme, onların ülkelerine turist gitmek için avuç dolusu para saçma, onların ürünlerini yerli ürünlere tercih etme şaşkınlığında iken onlar bu şaşkınlığımızdan istifade ile bizi birbirimize kırdırmakta iken, bu sefer bir uyanış olmalıdır.

Karaman – 10.10.2019