KARAMAN’da başkanı da dahil olmak üzere, 7 asil üye ile yönetilen Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu’nda, Denetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunan Muhammet Sarıbaş’ın Vergi Kanunlarına muhalefetten yargılandığı öğrenildi. Haberimiz üzerine bakanlık harekete geçti ve tartışmalı üye üyelikten men edildi.
Yatırımcı Değil, Yöneticilerin Kolları GenişliyorKaraman’da, Organize Sanayi Bölgesi mücavir alanlarında yer alan taşınmaz araziler üzerinde, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun çeşitli maddeleri hiçe sayılarak hukuk dışı uygulamaların yapıldığı ortaya çıktı. OSB genişleme sahasında yer alan taşınmazlar, OSB Yönetim Kurulu Üyesi Esat Şen’in oğlu ile eski bir siyasi parti il başkanının oğluna satılarak, bu arsalar tahsis amacı dışında kullanılmaya başlanmış ve milyonları aşan bedellerle OSB arazileri emlak işletmeciliğine alet edilmiştir. Üstelik bu işlemler Karaman OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı tarafından da onaylanmıştır.
Gerçek Yatırımcı Arazi Arıyor, OSB Parselleri Kimlere BırakılıyorKaraman OSB’de Yönetim Kurulu Üyesi olan ve OSB’de mobilya fabrikası bulunan Esat Şen’in oğlu F.Şen ve Ak Parti Eski İl Başkanlarından birinin oğlu, Karaman OSB’ye “yatırım yapacağız” diyerek arsa talebinde bulundular. OSB Yönetmeliği gereği yapacakları yatırımı usulen belirten bu şahıslar, başvuru dosyalarını sunarak OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan çıkan kararla satış onaylarını aldı. Kanun gereği tesis, bina ve benzeri fiziki yatırım olmadan tapu haklarının olmadığı satış işlemleri sonrası bu şahıslar, aldıkları OSB parselleri üzerinden herhangi bir yatırım yapmadan devrederek fahiş fiyatlarla başka alıcılara satış yaptıkları ortaya çıktı. Yine bu işlemlerin öncesinde OSB Yönetimi onay vermesi gerekirken, Esat Şen’in oğlu F. Şen parseli sattıktan sonra yine bir arsa talebinde bulundu ve OSB Yönetim Kurulu kararı ile yeni bir arazi daha satın aldı.
İnşaat Yok, Tesis Yok, Arsa Üzerinden Milyonluk KazançlarKaraman’da çoğu gerçek yatırımcıya verilmeyen bu araziler, mevcut OSB Yönetimi'nde bulunan bir üyenin oğluna ise rahatlıkla verilebiliyor. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince yürürlüğe giren imar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler OSB tarafından verilip denetlenmesi gerekiyor. Adeta torpil usulü ile verilen OSB parseli üzerinden fiziki yatırım yapmadan satış yapılarak şirket devreden ve bunun üstüne ikinci kez aynı yönetim kurulu onayı sonrası yine bir arsa daha tahsis edilen bu uygulamalar, kanun maddelerinin hiçe sayıldığı hukuk dışı uygulamalarla OSB Yönetimi'nin hizmet amacını da Ali Baba’nın çiftliğine döndürüyor.
Sanayi Bakanlığı Müdahil OlduKaraman Organize Sanayi Bölgesi'nde uzun yıllardır yapılmayan bir yatırım, Sanayi Bakanlığı'nın müdahalesiyle gündeme oturdu. Karaman Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Karaman Şube Başkanı Musa Akgül'ün, 2012 yılında yatırım yapmak amacıyla aldığı iki farklı arazi parselinde henüz bir çivi bile çakmadığı, E-karaman.com'un haberiyle kamuoyuna duyurulmuştu. Sanayi Bakanlığı'nın yaptığı denetimler sonucunda, haberin doğruluğu teyit edilerek bu parsellerde inşaat faaliyeti yapılmadığı belirlendi. Bakanlık, 12 yıldır üretime geçmeyen bu parsellerin Karaman Organize Sanayi Bölgesi'ne tekrar devredilmesi gerektiğini raporladı.Bu gelişme, Karaman Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Boynukalın'ın da tartışmalara dahil olmasına neden oldu. İddialara göre, Boynukalın'ın böyle durumlara göz yumduğu ve bu durumun hukuki olarak görevi kötüye kullanma olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor.Karaman’da OSB yönetiminin, sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kaynakları rasyonel kullanarak sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla hizmet vermesi beklenirken, süregelen keyfi uygulamalar ve denetim eksiklikleri gerçek yatırımcıları zor durumda bırakıyor.Karaman’ın sözde "Organize Sevdalısı" patronlar kulübüne bu durum hiç ama hiç yakışmıyor.
