Çoğumuzun hayatı boyunca isyanı olmuştur mutlaka. Bazen sağlık sorunlarına, bazen ekonomik sıkıntılara, bazen vefasız dost ve akrabalara, bazen huzursuzluk ve sevgisizliğe ….
İsyanın sebebi her ne olursa olsun kendimize yaptığımız kötülüklerden sonuncusu olmakta esasında. İstisnalar hariç isyan etme sebebimiz kendimiziz aslında.
Dişlerimize bakmadık dişçiye gittik, yemedik doktora gittik, yemeğe hiç ara vermedik yine doktora gittik. Hiç durmadık kendi kendimize kafamızı yorduk, psikoloğa gittik. Tipimizi beğenmedik estetik yaptırdık. Hiç hastalığımız yok, hastalık hastası olduk yine doktora gittik. Sonra isyanlardayız.
Daha fazla para kazanma hırsı ile yada bizden daha rahat yaşayan ve zengin olanlarla aynı seviyede olmak için rizikolu işler yaptık, kaybettik. Gelirimizle doğru orantılı yaşamaya çalışmadık. Bizim de hakkımız dışarlarda yemek yemeliyiz, herkes internetten alışveriş yapıyor biz de yapmalıyız ….diye diye yine gelecekten borç aldık. Her evden birden fazla kişi ev ekonomisine katkı sağlamak zorunda kaldı. Aileler artık ticari kooperatifler ya da işyeri gibi işlemeye başladı. Hem ekonomik sorunlara hem de mutsuzluk kaynağına kendimiz koşarak gitmiş olduk.
Kardeşler arasında üç aşağı olsun demedik miras kavgasına düştük, kardeşten olduk. Kimseye maddi manevi destek olmadık dostlarımız küstü, biz maddi manevi destek bekledik bize de yardım eden olmadı bu sefer biz küstük. Babasını, kardeşini, arkadaşlarını dolandırmış sahtekârlara biz de çarpıldık, sahtekârın yüzünden iyi insanlara iyilik yapacak kimse kalmadı.
İnsanlar olarak kendimize bu mutsuz, huzursuz tabloyu çizdik. Bu tablonun içinde yaşamaya çalışıyoruz.
Ne yapalım mı diyorsunuz?
İlk olarak sağlık elden gitmeden kıymetini bilelim. Dünya malının arkasından koşarak hem sağlığımızdan, hem de mutluluğumuzdan olmayalım. Ailemizin, arkadaşlarımızın, çevremizde ki iyi insanların değerini bilelim. Kalleş, çıkarcı, sahtekâr, düzenbaz, yalancı,menfaatçi …kimler varsa aileden, arkadaşlardan, çevreden hiç fark etmez hemen uzaklaşalım.
Trafik kurallarına uyalım, mutlaka okuyalım, topluma saygılı olalım, topraktan uzaklaşmayalım. Yunus Emre’nin dediği gibi ‘’sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz’’.